SON DAKİKA


ADD’den eğitimde akıl ve bilime çağrı!
Tarih: 21-12-2023 12:55:08 Güncelleme: 21-12-2023 12:55:08 + -


Atatürkçü Düşünce Derneği'nden yapılan yazılı açıklamada tarikat bağlantılı dernekle yapılan protokoller eleştirerek "Tarikat ve cemaatlar, Anayasanın 174. maddesi korumasında olan 677 sayılı yasa ile daha 1925 yılında kapatılmış olup yasa dışıdırlar!" denildi.

facebook-paylas
Tarih: 21-12-2023 12:55

ADD’den eğitimde akıl ve bilime çağrı!

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) eğitimde müfredat değişiklikleri ve Milli Eğitim Bakanlığının tarikat bağlantılı derneklerle imzaladığı protokollerle ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamada müfredat değişiklikleri ile eğitimin bilimsellikten tümüyle uzaklaştırılarak, iyiden iyiye dincileştirildiği belirtilerek, tarikat bağlantılı derneklerle imzalanan protokollerinde anayasa aykırı olduğu ifade edildi.

MÜFREDAT DEĞİŞİKLİKLERİ İLE EĞİTİM GERİCİLEŞTİRİLİYOR

ADD’den konu ile ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi: “22 yıllık AKP iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı 17. kez müfredat değiştiriyor! Değiştiriyor, ama Eğitimde Program Geliştirme Bilim Alanı gereklerini yine dışlayarak!

Oysa eğitim program ve kurumlarını bilimsel temelde oluşturmayan ülkeler; başta bilim ve teknoloji olmak üzere, sanattan spora yaşamın tüm alanlarında geriler, uluslararası sıralamalarda (PISA, TIMSS vd.) sonlara düşer.

Türk Eğitim Sistemi, 3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Devrimi ile başlayarak 1970’lere değin geliştirdiği bilimsel temelli öğretim programlarıyla (müfredat) çocuklarına ulusal, ahlaksal-etik, kültürel, sosyal ve çağdaş insani değerler, yetkinlikler, yurttaşlık bilinci ve özgüven kazandırmış, tebaadan yurttaş, kuldan birey, ümmetten Ulus yaratmayı başarmıştır.

Ancak ABD emperyalizmi güdümlü 12 Mart 1971 muhtırası ile 1961 Anayasası budanmış, dinci kurumlar için elverişli ortam yaratılmış, 12 Eylül 1980 faşist darbesi ve izleyen hükümetlerce de, Eğitim Sistemi laiklik ve bilimsellikten koparılarak dinselleştirilmeye başlanmıştır. Gerçekte bir 12 Eylül 1980 faşizmi ürünü olan AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılından bu yana ise, atanan tüm Milli Eğitim Bakanları; hiçbir bilimsel incelemeye, gerekçeye dayanmadan öğretim programlarını ideolojik saplantılarla “yetersiz” (?!) bulmuş; ders ekleyip çıkararak, süreleriyle oynayarak, Felsefe, Mantık, Sosyoloji, Matematik, Psikoloji gibi özgür birey yetiştirmede olmazsa olmaz nitelikli dersleri yok ederek, Evrim Kuramını dışlayarak… bilimsellikten tümüyle uzaklaştırmış, iyiden iyiye dincileştirmiştir.

HEDEF ÜMMET VE BİAT TOPLUMU YARATMAKTIR

Hedef, ümmet ve biat toplumu yaratmaktır ki; Batı emperyalizminin yüz yıllık hedefi de budur.
2007 yılından sonra kamu desteğiyle çoğaltılan ve etkinleştirilen İlim Yayma Cemiyeti, Hizmet Vakfı, Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve benzeri onlarca dernek – vakıf adı ile örgütlenmiş tarikat ve cemaat yapılanmalarıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve İl-İlçe Müdürlüklerince protokoller imzalanmış, bu dinci yapıların öğrenci yurtları dahil bütün eğitim kurumlarımıza girmesine olanak sağlanmış, son olarak çağ dışı ÇEDES dayatması ve “manevi rehber” uydurmasıyla okullarımıza imamlar atanmaya başlanmıştır!

Bugün, 3-6 yaşındaki yüzbinlerce evladımız dinci yapıların anaokullarında, milyonlarca çocuğumuz tarikat ve cemaatlerin elindedir.

Dayatılan, apaçık bir karşı devrimdir! Son müfredat değişikliği ve ÇEDES derhal geri çekilmelidir. İşlenen; anayasayı tebdil, tağyir ve ilga suçudur!

BAĞIMSIZ YARGI GEREĞİNİ YAPMALIDIR!

Ulusal eğitim sistemi yaz- boz tahtası değildir, olamaz, olmamalıdır. Kararlılıkla ve kesinkes bilimsel temelde yürütülmelidir. Ulusun ve çağın gereksinimleri doğrultusunda laik, bilimsel, parasız, kamusal ve karma olmak zorundadır. Değerler bilgisi katarak insanı insanlaştıran, çağın temel donanımını sağlayan, analitik düşünme, yaratıcılık ve sorun çözme yetisi kazandıran, yaşamsal, mesleksel ve akademik yetkinlik veren bir eğitim almak temel insan hakkıdır. Eleştirel ve yaratıcı akıl baskılanamaz!

Siyasal iktidarların saplantılı ve çağdışı şeriatçı ideolojileri ile biçimlendirdiği din, ırk, politik inanç, cinsiyet gibi ayrımcı ve kutuplaştırıcı dayatmalar asla kabul edilemez!

Yatılı Kuran kursu olmaz!

Din öğretimi Türkçe olmalı, ezbere dayanmadan, soyut düşün yetisi kazanıldığında ve aile onayıyla verilmelidir.

“Yurtta barış, dünyada barış” için, insanca yaşam için, demokrasi için Laiklik kırmızı çizgidir.

Büyük Atatürk’ün “Eğitimdir ki, bir ulusu ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.” sözleriyle vurguladığı tarihsel ve günümüze de ışık tutan uyarısı hiç akıldan çıkarılmamalıdır.

Milli Eğitim Sistemi Ulusal Birliği, kaynaşmayı ve barışı sağlamalı, evrensel değerlerle uyumlu olmalıdır. Çağrımıza basınımızın ve değerli yurttaşlarımızın destek vermesini bekliyor, saygılarımızı sunuyoruz.”



Bu haber 340 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GENEL Haberleri

  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI