SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUM

*-  BU ACIYA YÜREK DAYANMAZ

 

24 saatte 12 şehit!

Birçok eve olduğu gibi bizim de yüreklerimize acı çöktü.

Kaçıncı kez yazıyorum;

‘Bu şehitlerimiz bizleri af etsinler!’ diye…

Yine hep yazıyorum:

‘Şehit vermemize neden olanları Allah kahretsin!’ diye…

Hemen aynı temenni:

‘Kanları yerde kalmayacak!’

Sonra yeni açıklama;

‘Şu kadar hain, terörist imha edildi!’

Bunlar bizim kahramanlarımızı geri getirir mi?

Getiriyor mu?

Beynim zonkluyor, ellerim de titriyor…

Sinirden, üzüntüden…

Elimden gelen şu;

‘Nurlarda yatsınlar, geride kalanlara ailelerine sabır diliyorum..’

Sabır taşı bile mutlaka çatlamıştır, bu kadar yıl içinde…

Dua ediyor, lanet okuyorum…

Allah cezalarını versin, hepsinin…

 

*- HANGİ VİTAMİN

 

Hasta ve hasta yakınları, başta kanser ve kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere birçok sağlık sorunu için vitamin takviyeleri ve suplementler ile elde edilecek olumlu sonuçlar ile ilgili sorularına cevap arıyorlar.

Pek tabii ki ana bilgi kaynakları Dr Google...

Kontrolsüz bilgi girişi yapılan bu digital platform doğru ve tutarlı ilgilerden belki de daha fazla oranda, herhangi bir bilimsel dayanağı olmayan ‘safsatalar’ içeriyor.

Sağlıklı bir yaşam tarzıyla birlikte vitamin takviyeleri ve suplementler bilinçli olarak (ve tabii ki bir hekim önerisi ile) kullanıldığı takdirde sağlığımıza pek tabii ki katkı sağlayabilirler.

Ancak, öte yandan bu işin çok ciddi bir ticari yanının olması, pazarlamacıların amacını aşan iddialar kullanarak ‘mucize çözümler!’ satmasına da neden oluyor...

Önümüze; ‘Hangi Vitamin Kanser ve Kardiyovasküler Hastalıkları Önler?’ sorusunu çıkarıyor.

Dr. Cüneyt Yardımcı bu konuyu uzun uzun ele almış…

Söylediği şu:

 

*- ZERDEÇAL SUİSTİMALİ

 

Zerdeçal binlerce yıldır geleneksel tıp uygulamalarında kendine yer bulmuş şüphesiz çok şifalı bir bitkidir.

Bununla beraber zerdeçal ile kanserin iyileştirilebileceğine, veyahut kemik sağlığından bağışıklık sistemine, kalp sağlığından beyin fonksiyonlarının iyileştirilmesine kadar sayısız faydaları olan D Vitamini ile, COVİD-19’un tedavi edileceğine kadar varan abartılı iddialarla hiç de nadir olmayan sıklıkla karşılaşıyoruz, zerdeçal’a!

Oysaki Tıp bilimi, kanaatlerle değil, kanıtlarla işleyen bir disiplindir.

Bu nedenle sağlığımızla ilgili bir karar verirken, ticari kaygılarla pompalanan asılsız iddialar yerine, Bilim insanlarının kanıta dayalı önerilerini dikkate almamız gerekir.

 

*- ZERDEÇAL HESABI

 

Çok basit bir hesaplama ile rant çarkının büyüklüğünü anlamak mümkün!!!

İyi bir aktarda zerdeçal kilosu 350-400 TL’den satılıyor; tabii ki bu perakende satış fiyatı.

Öte yandan, ‘İlaçsız Yaşam!’ sloganı ile pazarlanan zerdeçal takviyelerinin kutusunda ise her biri 500 mg içeren 60 kapsül var.

Diğer bir deyişle, bir kutu toplam 30gr zerdeçal içeriyor ve fiyatı 770 TL…

Bu hesapla 350 TL’lik zerdeçalın kilosu size 25.400 TL’ye geliyor!!!

Özetle, siz parayı ambalaj ile paketlemeye (ki bu çok fazla bir yekün etmez)…

Ve, daha önemlisi umut tacirliği yoluyla deveyi havuduyla yutanların cebine ikram etmiş oluyorsunuz; bilmem farkında mısınız?

Bu esnada sorsanız ‘Özel teknolojiler ile vücutta emilimi ve biyoyararlanımı arttırılmıştır!’ diyecekler…

İyi de güzel kardeşim, hani bu ürünü doğadan ‘doğal’ ve ‘organik’ diye pazarlıyordunuz,

Siz basbayağı zerdeçalı kimyasal işlemden geçirip rafine etmişsiniz…

Özetle; aldanmayalım! İnanmayalım, kanmayalım! Paramızı ve sağlığımızı sokağa atmayalım…

Peki ne yapalım?

 

*- SADECE 65 YAŞ ÜSTÜNDEKİLERE

                          

Takipçilerimden Hafize Sönmez’in bir paylaşımından esinlendim:

Mutlaka ve mutlaka, özellikle belediyelerimizin spora ve gençlere verdikleri örnek çalışmaları biliyor ve destekliyorum…

Ama hiçbir belediye, ikinci baharını yaşayanlara, yani belli yaşın üzerindekilere ‘beden eğitimi’ konusunda bir çalışma yapmıyor.

65 yaşın üstündekiler için, spor salonlarını açmaları ve uzmanlar eşliğinde vücut egzersizleri yaptırmalıdırlar.

Böylece hem hayata bağlanırlar, hem de kendilerine bir meşgale buldukları gibi sağlıklı kalmalarını sağlarlar.

Bu durum Hükümet tarafından ele alınırsa, hem sahtekarlıkların önü geçilir, hem hastalıklar uzaklıkta kalır, hem de spor hekimleri de, spor okulları mezunları da gerçek işlerini, görevlerini yerine getirirler.

‘Yürüyün!’ demekle yürünmüyor…

Bu da bilinmeli…

Şimdi ‘doğru’ bildiğimiz bir yanlışa da değineyim…

Çünkü ‘aklı başında’ dediğimiz, birçok kişi de yakınlarına tavsiyede bulunduğu bir yanlışı da aktarayım, soru şu;

‘Vitamin takviyesi ile kanser veya kardiyovasküler hastalıklar önlenir mi?

 

*- HİÇ FAYDASI YOK!

 

Büyük emek ve zaman harcayarak, araştırmalarını, binlerce takipçisi ile de paylaşan Dr. Cüneyt Yardımcı, bu soruyu cevaplandırarak, her vatandaşa yardımcı da oluyor…

Söylediği şu;

‘Bilim insanları vitamin takviyeleri ile kanser veya kardiyovasküler hastalıklar arasındaki fayda/zarar ilişkisini gösterebilmek için 379 çalışma ve 17.459 klinik alıntılamayı tekrar değerlendirmiş.

Bu çok ciddi bir rakam, çünkü, veri elde ettiğiniz örneklem ne kadar büyükse, sonuçlarınızdaki hata payı o oranda azalır…

Vitamin, Mineral, and Multivitamin Supplementation for the Primary Prevention of Cardiovascular Disease and Cancer: A Systematic Evidence Review for the U.S. Preventive Services Task Force

Sonuçlar kanser veya kardiyovasküler hastalıkları önlemek amacıyla vitamin takviyesi almanın, neredeyse hiç faydası olmadığını gösteriyor!!!

Hatta, örneğin beta-karoten takviyesi, akciğer kanseri riskinin artması ve akciğer kanseri riski yüksek olan hastalarda diğer olumsuz sonuçlarla ilişkilendirildi.

Ek olarak kanıtlar beta-karoten takviyelerinin, kardiyovasküler hastalıklar için ölüm riskini artırdığını gösteriyor.

Yine aynı çalışmada, Vitamin E, Vitamin C, kalsiyum ve selenyum takviyelerinin, kardiyovasküler hastalıklar, kanser veya tüm sebeplere bağlı ölüm üzerine bir etkisi olmadığına işaret ediyor.

D vitamini eksikliği birçok sistemi etkileyerek sayısız soruna neden olabilir, ancak kalsiyum takviyeli veya tek başına D vitamini almanın da kanser ya da tüm sebeplere bağlı ölüm üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı bulundu.

Kanser ve kardiyovasküler hastalıklar için hangi vitamin bir şeyin eksikliğinde herhangi bir sağlık sorunu ortaya çıkması, o eksik olan şeyi fazladan vermenin aynı soruna karşı koruyacağı anlamına asla gelmez!!!

Çünkü, insan fizyolojisi bu kadar basit çalışmıyor…

İşte en çok düşülen, daha doğrusu sağlık tacirleri tarafından düşürülen tuzak da tam olarak budur!..’