40 DERECE SICAKTA, METRO YOK, TRAMVAY YOK...

*- GÖZÜMÜZ YOK AMA!...

Sabah metro ve tramvay duraklarında bekleyenler, yığılma olunca ‘Grev’ olduğunu öğrendiler…

Meraklılar birbirlerine ‘Grev varmış!’ diye seslendiler.

Ben da saat 07’den 09’a kadar, bir gün önce geleceğini bildiren Emel Hanım’ı misafir etmek için bekledim.

Son olarak geçenlerde Endüstri Mühendisi Pırıl Damar ile Makine Mühendisi Mert kardeşimin düğününde görmüş, ‘erik dalı’nı oynamıştık.

Mesajında ‘Yarın da gelemem, grev var!’ mesajını attığında olayı öğrenmiştim.

CHP’li Ali Darcan halkın sesi olmuş, şöyle diyor:;

‘Ne kadar iyi sendikayız, işçinin hakkını en iyi biz savunuyoruz.

Maşallahımız var...

40 derece sıcakta metro yok, otobüs yok.

Halkımız yürüsün, aferin bize başarıyoruz...

Tabi halkımız suçlu...

Suçunun cezasını çeksin...’

Bence ironi yapmış…

Ama bir iki laf etmeden geçmeyeceğim…

Biliyorsunuz;

Nasıl ‘Sarı Basın!’ varsa, aynı şekilde ‘Sarı sendikalar’ da var..

Sayıları da şöyle böyle değil…

Ortalıkta cirit atıyorlar…

Nasıl siyasette  ‘Delege ağalığı’ varsa, aynı şekilde ‘sendika ağalığı’ da vardır…

Kaç kez yazdım;

Nasıl bizim meslektaşlarımızın bazılarına ya da çoğunluğuna güvenilmezse, politikacılar, yöneticiler ve de bazı sendikacılar için de bu görüş hakimdir.

Dikkat edin bakın;

Her seçimden önce, bazı sendikalar, sözde işçinin hakkını koruyor gibi belediyelerin, başkanların önlerine dikilip toplu sözleşme konusun gündeme getirirler…

Başkanlar da, halkın parasını ceplerinden verir gibi bol keseden harcarlar…

Hepimiz, ‘İşçiden (!) yana çıkarız..

Yoksa ‘işçi düşmanı (!) ilan ediliriz…

Günün şartlarında tabii ki herkes emeğinin karşılığını almalıdır.

Ama bunu siyasi malzeme ile kullanmak pek doğru değildir.

Başkan Tunç Soyer önemli bir açıklama yaptı, gelişmeleri anlattı.

Şimdi herkesin burnundan solurken, ‘Haklı- haksız’ konusuna girmeyeceğim…

Sadece yöneticilere ve özellikle belediye başkanlarına artık bazı yaltaklanan ya da siyasi ve işçi gücünü, gerçekleri ve halkın durumunu göz önüne almadan kullananlara karşı ‘yeter!’ demeyi de bilmelidir.

Sendikacıların maaşlarını bilen var mı?

Toplu sözleşmelerden sonra, kazanç hanelerine yazılanları da!

Üç beş liracık değil!..

Bir nokta daha var, ‘Grevler nedense hep CHP’li ya da muhalif olarak bilinenlerde oluyor?’

Neden acaba?

Biliyorsunuz, bazı belediyelerde grev kararı alınınca, üst makamlar ‘Güvenlik vs. nedenlerle grevleri en az 60 gün olmak üzere erteleyebiliyorlar.

Ben bir de Muzaffer Bey’in görüşünü paylaşayım, yorum ile birlikte sizi düşüncenizle baş başa bırakayım:

‘Metro ve tramvay çalışanları için sendika 38 bin 895 TL. istiyor.

 İzmir için hayırlı olsun.

Bu arada önümüzdeki yerel seçimlerde aday gösterilmeyeceğini anlayan belediye başkanları toplu sözleşmelerle belediye çalışanlarına yüzde 40-50 zam yapmaya başladı.

Yeni seçilecek belediye başkanları, bu ‘tatlı su kurnazı’ belediye başkanları yüzünden enkaz devralacak.

Olan yine İzmirlilere olacak…’

İşte durum böyle…

Son dakika haberine göre ise gelişmeler şöyle:

‘Soyer in açıklamasında yemek yol ve izin parası hariç giydirilmiş en yüksek net maaş 39 bin diyor.

Sendika yemek yol izin yakacak gibi tüm yan ödemeler dahil en yüksek net maaş talebinin 33 bin 500 TL olduğunu soyluyor..’

Yine birileri yalan söylüyor, ya da sözcüklere takla attırıyor.

Bir de Yalçın Beye söz verelim:

‘Sendikalar sürekli işlerine geldiği şekilde anlamak ve söylemek isterler. Tunç başkanın söylediği çok net ama onlar buna razı değil, öğretmenlerden, hatta doktorasını bitirmiş akademisyenlerden fazla istiyorlar.

Emekliler de 7.500 TL ye ölmemeye çalışıyorlar.

Kimin kurmaz olduğunu İzmirli bilir.’

 

*- İZMİR İTFAİYESİ TEYAKKUZDA

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, hafta sonunda Çeşme Ildır, Kemalpaşa, Güzelbahçe, Urla İçmeler, Menderes ve Ödemiş'teki 6 yangına müdahale etti. İtfaiye Dairesi Başkanı İsmail Derse, yeniden aşırı sıcakların beklendiğini ifade ederek ‘Yangını görür görmez müdahalenin en etkin şekilde yapılabilmesi adına 112 Acil Çağrı Merkezi ihbar hattının aranması gerekiyor. Adres de tam verilmeli’ dedi.

 

*- ERDOĞAN’IN YAKINI…

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen AKP’li Metin Külünk bakın bugün de diyor?

‘Sayın Çalışma Bakanımıza doğal olarak emekli vatandaşlarımız bu soruları sormamızı istediler.

2023 başında en düşük emekli maaşı 7500 TL’ye yükseltilmişti. Emekli maaşlarına %25’lik 6 aylık enflasyon farkı ve refah payı artışı yapıldığı kamuoyuna açıklandı.

Bu açıklama ile en düşük emekli maaşının 9 bin 375 lira olduğu zannedildi ve medyada “2023 en düşük emekli maaşı 9 bin 375 lira oldu” diyerek haberler yaptı.

 

*- EMEKLİ NASIL GEÇİNECEK?

 

Emekli maaşları yatırılınca emeklilerin bu beklentisinin gerçekleşmediği anlaşıldı. Emekli farklarının sonra yatırılacağı zammı nedeniyle herkes yeniden beklentiye girdi. Ancak durumun böyle olmadığı anlaşıldı.

Yapılan şey aşağıdaki örnekte olduğu üzere eski kök maaşa artış yapılmışsa da nihai olarak emeklinin eline geçen maaşta herhangi bir artış meydana getirmediği öğrenildi.

Bu yüzden toplum haklı olarak düşünüyor.

• Çalışma Bakanlığı bu durumu topluma açıkça izah etmemiş midir ve etmeyi düşünmemekte midir?

• Maaşlarda bu noktada eksik kalan herhangi bir artışın yaşanmayacağından Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın haberi var mıdır?

• Yüksek enflasyonun yaşandığı bugünlerde yüzde 25 artış vaadinde bulunulduğu halde bu artışın yapılmamasının siyasi ve ekonomik faturası göz önünde tutulmakta mıdır?

• “Zam yaptık ama maaşınız artmadı” cümlesinin Türkçe izahı nasıl yapılacaktır?

• Böyle yapılmasının sebebi nedir?

• Memura yapılan zamdan çok daha az emekli maaşı alan SSK ve Bağkur emeklilerinin kiraların 10 binlerce lira olduğu bu zamanda emekli bu para ile nasıl geçinecektir?

• Bu durumla ilgili görüş ve düşünceleriniz tüm toplum tarafından merak edilmektedir.