Bugun...
SON DAKİKA

Yaptığına mı yanarsın, yapmaya mecbur bırakıldığına mı?

 Tarih: 07-08-2023 10:35:00
SERVET ÇOLAK

Günaydın Can-Canlarım;

 

Ne güzel demişler vallahi, *öğrenmenin, yaşı yok* diye... yaşadıkça öğreniyorsun, bilmediklerini, sana tembihlendiği halde kulak arkası yaptıklarını, 'hadi be sende' diye geçiştirdiklerini, yaşadıkça hayat sana öğretiyor...ve hatta biraz da aklın suya erdiyse, geç de olsa benimsiyorsun...Hiç boş yok vallahi, her, atasözü kıvamında sarf edilen sözler, birer ders...alana tabii! Bizim gibi zamanında aklı beş karış havada, lay-lay-lom peşinde koşanlar, ''aman anneee, üff yaaaa!'' benzeri sızlanmalarla göz ardı etmişiz bize sundukları, göstermek istedikleri gerçekleri...yaşadıkça da öğreniyoruz ve hayıflanıyoruz 'ah keşke'lerle!

 

Hayatın akışına öyle bir bırakmış oluyorsun ki kendini, gerçeklerle, mümkün mertebe yüz yüze gelmek istemiyorsun. Zira hatalarını tabak gibi seriyorlar önüne, ama ego bundan da kaçırıyor kişiyi. ''eh, ama o zaman öyleydi, ben öyle demek istememiştim, söylenenleri dikkate almamıştım'' gibi, beyaz bayrakla teslim olsak da, zararlar o an sana borç olarak işlenmiş oluyor. Hesap defterindeki zarar hanesi bazen o kadar kabarıyor ki, birden içini bir korku sarıyor, 'yaa, ben nasıl başa çıkacağım bunlarla??' diyerek kendine hiddetleniyorsun...ama kendine hiç kızma arkadaş! Kendini o kadar çok seviyor, beğeniyor ve haklı görüyorsun ki, savunmaya geçiyorsun o an. Halbuki hesaplaşmayı bir denesen, belki de gecikmiş olarak öğrendiklerini daha evvel fark edip, u dönüşü yapabilirsin. Ama ona da aklını sürekli meşgul eden düşler, hatta parsellemiş olan düşünceler mani oluyor, kendinle hesaplaşmayı hep başka bir uygun seansa bırakıyorsun...daima gecikmeli olan seanslara...O zaman da iş işten geçmiş, atı alan Üsküdar'ı geçmiş oluyor. Yalan mı???

 

Öğrenmenin yaşı yok dedim ya, bugün arkadaşımın paylaşımından, hiç üstünde durulmamış bir gerçeği öğrendim: *kalp kanser olmazmış, içinde hastalık barındırmazmış*!

 

Öyle ya, bir tek vazifesine öyle yoğunlaşıyor ki, sürekli vücudun en ücra köşelerine kan pompalayarak, kötü düşüncelerle savaşmak veya yüzleşmeyi kendisi gibi ufacık beyne bırakıyor...Bütün melanetler de güzellikler de orada yuvalanıyor...heyecanlar, kızgınlıklar, muziplikler, tutulmalar hep onda, zavallı kalp, beynin hareketlerine göre, heyecana göre, pompala babam pompala! Nereye kadar dayanır? Bir bilsek, ona göre yaşamımızı programlardık diyorum ama anında yalanlıyorum kendimi; insan oğlu kendisine heyecan veren, tetikleyen şeylerden asla vaz geçmez. Vaz geçmediği gibi o anın çekiciliğine o kadar kapılır ki, kalbini düşünmek aklının ucuna gelmez. Zevkleri heyecanlandırmıştır bir kere, koşar dolu dizgin ardından. Zavallı yüreciği de kan yetiştireceğim organlara diye pompalamaktan bitap düşer, teslim olana kadar...Yani, bencillik o denli sarmıştır ki bedeni, 'benden sonrası tufan' sendromu yaşatır kişiye...

 

Oğuz Atay, ne kadar güzel söylemiş: ***cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır.***

Aşağıya tükürsen sakal, yukarıya tükürsen bıyık, tekerlemesinin, edebi hali....ama gel gör ki, o kadar doğru, bir o kadar düşündükçe acıtıyor. Çünkü, kral çıplak! Öyle zamanlarımız olmuştur ki, kelimelerin düğümleri boğazımızdan zor geçer, yutkuna yutkuna iteriz kursağımızdan aşağıya yine de ağırdır, kurşun gibi oturur düştüğü yere. İçimizi boşalttık zannedip o an için rahatlamış gibi oluruz, ama gel gör ki o düğüm yumak olur, gözlerimizden yaşları indirir. Çünkü o derece infial yaratacak bir duyguyu açığa vurmuş olmanın da bir baskısı vardır, zayıflığımızı afişe ettiğimiz için kendimize bir isyanın gayri ihtiyari tezahürleridir bunlar ama, gel gör ki, beyin tetiklemiştir, yürek pompalamayı hızlandırmıştır, duygular da, böylece feriştaha ermiştir... Yaptığına mı yanarsın, yapmaya mecbur bırakıldığına mı? Sonuç ta fail kendimiziz, ama yaptıran suçlu kim????

 

  Bu yazı 766 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI