Bugun...
SON DAKİKA

Ağrıları beden duyar, sızıları ruh çekermiş!

 Tarih: 20-02-2024 09:35:00
SERVET ÇOLAK
Günaydın Can-Canlarım;
Hepimize, ağız tadımızı bozmayacak, ruhumuza kasvet düşürecek haberler ve olaylar olmadan bir hafta geçirelim kısmetse! Sadece hafta mı??? Bir ömür var önümüzde! Yahu, biz haftayla başlayalım da gerisini devam ettiririz, elimizden geldiği kadar, hatta emri hak gelene kadar!! Aman da aman ne kadar iç açıcı bir başlangıç oldu...ama bu aralar böyleyim Can-canlar! Bu da geçeeerrrrr....Çaresi bulunuuurrr! Yeter ki, kapıyı çalacak başka birileri gelmesin...(Allah geçinden versin!)!
Bu sabah sevgili İbrahim Yüncü kardeşimin bir yazısında çok etkilendiğim, hatta yazıyı döşememe sebep olan bir pasaj gördüm. Demiş ki; ''Ağrıları beden duyar, sızıları ruh çeker''....O kadar hoşuma gitti ki, bu sözün üzerine adeta demir attım...
Öyle ya, bedenimizin neresi ağrıyorsa, hatta kronik olanların bile ilacı bulunuyor! Alırsın sonu 'don' ile bitenlerden bir ağrı kesici, Optalidon, Vermidon gibi, etkisini görürsün, ağrın biter derdin biter...Ruhen duyduğun sızı öyle mi ya! Her zaman aklına düşdükçe yüreğine bir sızı, gözlerine buğu çöker...akıl durmaz, sürekli anıları düşünür, yürek durmaz o anıların vebalini çeker...Hele hele bazı yitirdiklerin var ki, dün gibi aklındadır, zira yerlerini dolduramamışsındır, boşluklarını hissettikçe, yüreğin sızlar...Vaz geçemezsin onlardan! Ruhundaki yap-bozun bir parçasıdır onlar, kaldırdın mı, tablo dağılır, sıkıntısı yine sana düşer, ben ne vefasız bir insanım suçlamasıyla...Özeti neymiş; ''ağrıları beden duyar, sızıları ruh çekermiş!''...
Ağrıların birçoğunun sebebi ruhsaldır. İçimize attığımız duygular, psikosomatik ağrı olarak bize geri döner. Bedensel sıkıntılar, ağrı şikayetleri çoğu zaman organik bozukluklardan ileri gelmez, psikolojik kaynaklıdır. En kötüsü de budur, dinmez bu meret dert. Baş ağrısı, kas ağrısı gibi ilaçla dindirilmez, evvela beynini sonra da ruhunu esir alır, ardından gelsin dertler...
Aman bre kurban! Nasıl bir iyi haftalar temennisi oldu bu, ben de şaşırdım kaldım...Ama gel gör ki, milletçe öyle bir kasavetin içindeyiz ki, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık! Gün geçmiyor ki, güzel haberlerle şaha kalksın yüreğimiz! Macera yaşlarını da geçtik ki, yüreğimizde kıpırtılar hissedelim!!! Dertler adeta, bedava, yiyecek kuyruğu gibi, ve hatta çoook eskiden İstanbul'daki Nimet Abla Piyango Bilet gişesinin önündeki yılbaşı piyango bilet kuyruğu gibi...O gişeden alınan biletlere birkaç defa büyük Milli Piyango vurmuş ya, bekleşir durur garibanlar, bize de çıkabilir, burası uğurlu gişe diye!!! Boşa beklemeyin bre kurbanlar! O iş de el değiştirdi! Devlet Baba ve yakınlarına çalışıyor! Vallahi de billahi de size yeminle söylüyorum, ailemden gelen bir gelenek vardı, yılbaşı piyango bileti almak, o da, özel şirkete geçtiğinden beri, Demirören Holding'e geçtiğinden beri(anladınız siz onu!!!!) tek bir bilet almadım, nasıl olsa gittiği yer belli!
İşte böyle Can-Canlar, haydi hepimize güzel bir hafta olsun, ciddi temennim....Allah baksın yüzümüze, işlerimiz, ilişkilerimiz rast gitsin....
  Bu yazı 594 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI