“ATATÜRKÜM BENİM”

Çok heyecanlıyım. Atatürk’ümüzü çocuklarımıza tüm yönleriyle ve sade bir dille anlatan yeni bir kitap üzerinde çalışıyorum. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bir kitap yazmanın çok zor olduğunu biliyorum. O nedenle yaklaşık altı aydan bu yana Atatürk’ün çocukluğundan başlayarak tüm yaşamını anlatan kitapları didik didik ettim. İnternet sitelerinden yararlandım.

Atatürk’ün çocukluk anılarını okurken bazen gülümseten bazen de üzüntüye yönelten anılara rastladım. Bunlardan birini Atatürk’ten dinleyelim:

“Babam vefat ettikten sonra annemle birlikte dayımın köyüne gittik ve oraya yerleştik. Dayım tam manasıyla bir köy hayatı geçiriyordu. Ben de o hayata derhal karıştım ve çok da hoşuma gitti. Dayım çiftlikte kâhyalık ediyordu. Bana da vazife verdi. Benim başlıca işim tarla bekçiliğiydi. Kardeşim Makbule ile bakla tarlasındaki kulübeye oturur, tarladan kargaları kovmakla meşgul olurduk. Hatta bir gün hiç unutmam, Makbule ile yoğurt yiyorduk. Aramızda kavga çıktı. Makbule’nin başını tuttum, yoğurt çanağına soktum. Yüzü, gözü yoğurt oldu.”

Ders kitabı niteliğinde olacak bu kitabımı, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklarımızla buluşturmayı umut ediyorum.

2024 yılının tüm dünyaya ve ülkemize barış ve mutluluk getirmesini diliyorum.