Nerede bizim insanlığımız??

***Bastığın yerleri ''toprak'' diyerek geçme, tanı,

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen, şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı,

VERME DÜNYALARI ALSAN DA BU CENNET VATANI.***

Elimde olmadan, gayri ihtiyari, günümüze döndüm, saliseler içinde...kimlerin elinden kimlere kaldık diye...nerede bir ATATÜRK, vatan toprağı için ardına bir avuç üzeri yamalı, ayağı çarıklı ama yüreği bastıkları vatan toprağının üzerinde kötü emeller besleyen ve daima aç gözleri üzerimizde, ağızlarından salyalar akarak, ellerini ovuşturarak an bekleyen hıyanet içinde, kötülükten başka amaçları olmayan azgın güruhun bedelli askerleri cemaatler, tarikatlar sıraya girmiş vaziyetteler! Az daha içten zayıflatalım da, sahiplenelim emelleriyle yanıp tutuşan gafiller!!!

Ama, o kadar ümitlenmeyin! Bu millet, illaki de uyanacak, silkelenecektir! ''Ne oluyor orda? Siz kim oluyorsunuz?'' diye hesap soracaktır, onlardan ve bütün bunlara izin veren, göz yumanlardan!!!

Sonra dalıp gidiyorum...hakikaten nereye gidiyoruz biz, daha doğrusu nerelere çekiliyoruz biz?? diye...Öyle ya, vatanın adeta satılmamış kıymetli toprağı azalıyor gün be gün! Ülke'min, bor madeni yatakları olan kıymetli topraklar, satıldı, veya 25 seneliğine yabancılara devredildi, içini kurutup, posasını çıkartsınlar diye. Sadece bor mu? Uranyum da olduğu söyleniyor, kim bilir daha bilmediğimiz daha ne toprak ve altındaki kıymetler... Dünyanın en güzel şehirlerinden olan İstanbul'umuzun özellikle, Boğaz mevkilerindeki tarihi köşkler, yalılar hep Katarlılara geçti diye duyuyoruz...en son Boğazın pembe İncisi diye adlandırılan, tarihi yalı da, 100milyon euro'ya, satılıp yerle bir edilmiş! Nerede Hükümet yetkilileri? Nerede Boğazlar Kanunu yasasına göre imar izinleri? Nerede Belediye, nerede Anıtlar Kurulu??? Haydi be!! Ben de neyi soruşturuyorum sanki! Vatanın en kıymetli fabrikaları Katarlılara satılırken, tank fabrikası bile el değiştirirken sessiz kalmanın sonu bunlar ve daha bu gibi hafife alıp başımıza çorap ören dini ve sosyal yaşam çürükleri...say say bitmez! İçimizden konuşuruz, sonrada çemkiririz, benim de şimdi yaptığım gibi!!!Ayrıca neyi konuşuyorum ben be! Şeker fabrikaları bile gitti, daha neler neler...ithalata maruz bırakılarak! Döviz çok, hatta gani de, el kesesinden ikram!!!

İllaki de bir büyük vatan sever çıkacak ardına takılacak şahlanacağız! Nerede bizim insanlığımız?? Ya, o kişiliğimiz??? Türk merttir, vatanı için kanını seve seve döker!!! Bırakalım kan dökmeyi de, hatamız neyse ondan dönebilmeyi beceremezsek de, artık uyanalım...desenize nasıl uyanalım? geçim derdi, açlık sınırı insanımızı daralttıkça ne yapabiliriz?? diye hayıflanmayı, ve sızlanmayı! İstiklal savaşında vatanı için canını verenlerin üzeri bası yamalarla dolu, ayaklarında kalın çorapların bir nebze koruduğu delik çarıklarla, aç bîlaç ayakta kalma vatan toprağını koruma azmiyle, çağrının ardına takıldılar...o zamanlar olmayan sosyal medyadan şimdi hepimiz olan biteni takip ediyoruz da, ne oluyor sanki diye kendi kendime sormaktan da vaz geçemiyorum...

****Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda

Canı, cananı, bütün varımı alsa da Hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.****