Bugun...
SON DAKİKA

HEM CHP VE KILIÇDAROĞLU'NU KÖTÜLE, SONRA DA BİZDEN OY İSTE...

 Tarih: 01-07-2023 09:35:00
YAŞAR EYİCE

*- İYİ Kİ VARLAR!

 

Mimar Vildan Kara ‘Bizden sana çok iyi malzemeler çıktı!’ diye yazmış ve ortak dostlarımızın isimlerini sıralamış…

Bir düşündüm doğru…

Ama memlekette her şey doğru mu?

Ya da ‘doğruları’ ne kadar biliyoruz…

Birkaç kez yazdım:

‘Şu zamanda Kılıçdaroğlu’ndan daha doğru, dürüst, duyarlı, bilgili, demokrat bir lider bulmak zor!’ diye…

Tabii bu sözlerim Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül verenler için…

Yani oylarını kullananlar için…

Yani vatan ve millet sevgisinden başka bir beklentisi olmayan sıradan yurttaşlar için…

Yoksa CHP’nin içinde çöreklenip, vatan millet edebiyatı yaparak, kendilerine ve yakınlarına pay çıkaranlar için değil…

CHP’den nemalanmak için başka partilere gidenlere hiç değil…

 

*- KILIÇDAROĞLU’NU SAVUNMAK ONLARA DÜŞTÜ

 

Şimdi, Vildan Kara’nın da tanıdığı bir ‘gerçek CHP’linin sözlerine kulak verelim.

‘İstemezükçüler’ i bakın nasıl anlatıyor?

İzmirli Egeli CHP’liler için yazıyorum:

“vekilleri ‘Sorunlu’ ilan edenler;

2018’deki kurultayda anti-demokratik tüzüğü hile ile kabul ettirenler;

Genel başkana sınırsız yetki verilmesine itiraz eden biz milletvekilleri hakkında ‘Grubun uyumunu bozanlar’ başlıklı rapor yazanlar;

‘Üyeye dayalı ön seçim’ isteyen bizleri Kılıçdaroğlu’na şikâyet edenler;

Eşi, dostu, akrabayı ve ticari ilişki içinde oldukları kişileri vekil, belediye meclisi listesine yazanlar;

‘Üyeye dayalı ön seçim’ maddesinin kaldırılması için hileli kurultayda iki elini birden havaya kaldıran ve daha birçok rezalete imza atanlar şimdi değişim istiyormuş…

Bu değişim hevesi, 2024 belediye seçimlerinde belediye başkanlıklarını ‘eşle dostla değiştirme’ hevesinden başka hiçbir anlam taşımıyor…

Sorunların kaynağı olanlar, çözümlerin parçası olamazlar…

Vekillikleri ‘kapıp’ 5 yılı garanti altına aldıktan sonra konuşmak ahlaki değil..

İttifaka 39 vekil verilirken, PM’de o listeler için siz de el kaldırdınız…

Hem de hiç itiraz etmeden…

 

*- İNANDIRAMAZLAR

 

Keşke; dokunulmazlıklar meclise geldiğinde bizim gibi siz de itiraz etse ve ‘Hayır’ deseydiniz; o anti-demokratik tüzüğün mimarları olmasaydınız.

O zaman size inanırdık…

Şimdi eleştirme hakkınız yok!’

İşin özeti bu…

Hadi bunlar içinden biraz da kıyısından CHP’li yani ‘üye’ olduklarını, aidatlarını yatırdıklarını, partiye gidip ‘Bana görev var mı?’ diyenler olduklarını kabul edelim…

Fikirlerini beyan etsinler…

Ya diğerlerine ne oluyor?

Hariçten gazel okuyanlardan söz ediyorum…

Size ne?

Adam televizyonda bar bar bağırıyor;

‘Kılıçdaroğlu istifa etsin!’ diye…

Sen kimsin?

Sen fikrini kendine sakla…

Oraya gelmek için kim bilir kaç kişinin ekmeği ile oynadın…

Şimdi de aldığın talimatları yerine getirmeye çalışıyorsun ve de ‘Tarafsızım’ gibi boyundan büyük laflar ediyorsun…

Bir iki satır bir iki cümle ile söylersin fikrini geçer gidersin…

Ben de yazıp geçip gidiyorum, kaynağını da, nedenini de anlatıyorum…

Bu kadar…

Hadi Reis için bir olumsuz cümle kur da göreyim, boyun posunu?

Yemezler ve yedirmezler senin gibilere…

 

*- YAZARSAM SUÇ OLUYOR

 

Geçenlerde ‘seri halinde’ birkaç gün üst üste yazdığım Fahrettin Cüreklibatır (Cüneyt Arkın) ile ilgili yazımda, ‘Gezi Parkı ile ilgili sözlerinin bazılarına sansür uyguluyorum’ demiştim.

Ankara’dan bir okuyucum;

Cüneyt Arkın ve hatıralarımla ilgili bir kitap yazmamı ve sansürsüz olmasını, önerdi…

Kendisine ve beni övücü sözlerine teşekkür ediyorum.

Bir ara izni olursa kendisinden, yani bu okuyucumdan da söz edeceğim, birkaç satır da olsa…

 

*- İŞTE HALLERİ

 

Arap’ın Yalellisi gibi bazı liderlerin sözlerini alıp alıp önümüze getiriyorlar.

Nasreddin Hoca’ya sormuşlar;

‘Eski ayları ne yaparlar?’ diye…

O da ‘Kırpar kırpar yıldız yaparlar!’ demiş…

Bu kişiler de ‘aynı yemeği pişirip pişirip önümüze getiriyorlar…’

Bornova’da Suphi Koyuncuoğlu ortaokulunda iken kulakları hafif işiten,  Karşıyakalı bir Matematik öğretmenimiz vardı, Şayan Bey isminde…

Öğretmen Şayan Bey, ‘Her gün baklava verseler bile sonunda ‘Yeter!’ diye itiraz eder, karşı gelirsiniz!’ derdi…

Nurlarda yatsın bu öğretmenimiz aklıma geldi…

Şimdi de yazıma kaldığım yerden devam edeceğim, bakın CHP İstanbul İl Başkanı ne diyor?

Kendi ağzından veriyorum:

Adı birçok siyasetçiden de fazla bilindiği için yazmıyorum, siz anımsayın?

 

*- SEVENLERİ KADAR SEVMEYENLERİ DE VAR

 

‘Bugüne kadar topluma ve örgütümüze duymak istenilenden ziyade inandıklarımı söyledim.

Yıllardır aynı inanç ve fikri tutarlılıkla…

Ve bir şekilde inandığım şeyleri hayata geçirmek için mücadele ettim. İnandığım şeylerin seçimlerde ya da parti içi süreçlerde hayata geçmemiş/geçirememiş olmanın özeleştirisini veriyorum olması gerektiği gibi.

Ancak bu gerçeklik inandığım şeyleri olması gereken yerde ve zamanda söylememin önüne geçmedi, bundan sonra da geçmeyecek.

- 4 yıl siyasi yasaklısın zaten gideceksin- diyenleri duyar gibiyim.

Evet, yargısı beni siyasi yasaklı yaptı.

Önemli değil.

Siyasi yasaklı olmasaydım da aynı şeyleri söyleyip aynı şeyleri yapacaktım.

Fikirler pozisyonlara göre şekillenmez çünkü.

Neydi inandığım?

- Kurtarıcıya ihtiyaç duymayan örgütlü mücadele,

- Örgütlü mücadeleyi kişilerden ziyade fikirler üzerinden büyütmek,

- Siyasetin dilini, yapılma şeklini değiştirmek,

- Siyaset kurumuna hakim insan üreten değil, insan öğüten yerleşik mekanizmayı toptan reddederek çomak sokmak,

- Daha çok kadın ve gençlerle birlikte demokrasiyi özümsemiş ancak disiplinle demokrasinin karışmadığı sistemleri hayata geçirmek,

- Siyaset kurumu ve siyasetçilerin toplumda yerle bir olmuş itibarını yeniden kazandırmak,

- Siyasetçilerin söyledikleriyle yaptıkları arasındaki tutarsızlığı fark edip değiştirebilecek bir toplumsal anlayış inşa etmek.

Ve ezcümle inandıklarımı söylemeye ve hayata geçirme mücadelesinde partime nefer olmaya devam edeceğim…’

Tahmin ettiğiniz gibi bu cümleler Siyasetçi- Doktor Canan Kaftancıoğlu’nun…

Eğip bükmeden ve uzatmadan özetin özetini söyleyeyim:

Canan Hanım da, seçim sürecini ve CHP’deki değişim çağrılarını değerlendirirken, ‘Kılıçdaroğlu’na yapılan haksız eleştirilere karşı çıktı, birilerinin ekmeğine yağ sürülmek istendiğini açıkça anlattı.

 

*- ÖZETİN ÖZETİ BU

 

Sonuç şu:

‘Hem CHP’liyim de!

CHP’yi olur olmaz, herkesin görebileceği şekilde eleştir.

Sonra da insanlardan CHP’ye oy vermelerini iste!’

Bir gün uzun uzun anlatırım…

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok…

En iyi taktik, karşı takımın taktiğini aynen ona karşı uygulamaktır…

Şaşırırlar ve ne yapacaklarını bilemezler…

Bu önemli bir ana kurallardan biridir…

 

 

 

 

 

  Bu yazı 520 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI