İZMİR'İ DÜŞÜNÜYORLAR MI?

*- GAYET AÇIK VE NET!

 

Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye’nin başkenti Ankara ile ülkemizin en büyük 3. kenti olan İzmir arasında otoyolumuz yok!

Bu da neyi düşündürüyor?

Güvenli seyahat ve ticaret yapma hakkından mahrum bırakılan İzmirlilerin Türkiye’nin başkenti ile kesintisiz ulaşımın faydalarından yararlanması için hızlı çözümlerin hayata geçirilmesini!..

Peki bunu kim yapacak?

Metrolarımızı yaptığımız gibi, bir noktada imece usulü ile biz İzmirliler mi?

Yoksa vergilerini tam ve eksiksiz, zamanında ödediğimiz devletimiz adına hükümetler mi?

Konuyu son olarak İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen dile getirdi.

TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yazılı olarak yanıtlanmasını istediği şu soruları sordu;

‘1- Türkiye Cumhuriyeti Karayolları’nın 2023 hedeflerinde bitirilmesini taahhüt ettiği İzmir - Ankara otoyolu projesi ne zaman hayata geçirilecektir?

Hedefin konulmasından bu yana geçen 16 senede hangi çalışmalar yürütülmüştür?

2- 2023 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimlerinde AKP seçim beyannamesinde bulunan Sivrihisar - İzmir Otoyolu’ nun 501 km’ lik kısmının diğer projelerle birlikte 2035 yılına kadar tamamlanacağı belirtilmiştir.

Projenin güncel durumu ve çalışmalar hangi aşamadadır?

3- Türkiye’nin 2. En fazla ihracat yapan kenti olan İzmir’in İstanbul ve Aydın haricinde doğrudan otoyol ile bağlandığı başka bir şehir bulunmamaktadır.

Türkiye nüfusunun yaklaşık %16’ sının yaşadığı İzmir – Ankara arasında kesintisiz karayolu ticareti gerçekleştiremeyen İzmir’ in ekonomik kaybı ne kadardır?

4- Projenin tamamlanmasıyla birlikte Ankara - İzmir otoyolu üzerinde bulunan Eskişehir, Kütahya, Manisa, Afyonkarahisar gibi sanayi ve yer altı zenginlikleriyle bilinen şehirlerin yapılacak otoyol ile Türkiye ekonomisine katkısının ne kadar olması planlanmaktadır?

5- Mevcut kur dengesizliği içerisinde Yap - işlet - devret modeliyle yapılacağı tahmin edilen projenin yüklenicisi olacak firmanın projenin sağlıklı olarak ilerlemesini sağlaması noktasında Ulaştırma Bakanlığı’nın almayı planladığı önlemler nelerdir?

İstanbul - İzmir otoyolunda uygulanan mevcut pahalı ücretlendirmeler yerine İzmir - Ankara otoyolunu herkesin kullanması için yapılan planlamalar nelerdir?

6- İzmir - Ankara yolu birçok ilçenin ve şehrin doğrudan merkezinden geçtiği ve otoyola kıyasla can ve mal güvenliği açısından dezavantajlı olduğu bilinmektedir.

‘Yol medeniyettir’ sözünü sıklıkla kullanan hükümetin vatandaşların güvenli seyahat etmesi için mevcut yolda bulunan tabela ve sinyalizasyon eksikliğini gidermek açısından almayı düşündüğü önlemler nelerdir?’

Bakalım ne zaman ve nasıl yanıt alacağız bu sorulara…

Düşünebiliyor musunuz?

En azından 16 yıldır bu konu konuşuluyor, her seçimde gündeme geliyor, sonra da rafa kaldırılıyor.

Otoyol gibi ‘Hızlı Tren’ konusu da hep ‘oy zamanı’ yani seçim zamanı gündeme geliyor…

İzmirlilere AKP’nin ve AKP Hükümetlerinin bakış açısını herhalde çok iyi anlatıyor bu raftaki projeler bile…

 

*- ‘HAYIR!’ DİYEBİLİR MİYİZ?

 

Biz genelde hep kendimizi düşünüyoruz…

Tabii başka kentleri ve insanlarımızın durumunu bilmiyoruz.

Ama zaman zaman gelen mektuplardan bunu öğreniyoruz.

Son aldığım mesajlardan biri de şöyle:

“Merhaba yaşar, ‘Çorlu’daki işletmelerin almadığı tedbirler yüzünden her gün zehirli hava soluyoruz, kanser vakaları artıyor, ben çocuklarımı böyle bir yerde büyütmek istemiyorum’ diyen Liudmyla Gültekin, fabrikaların hava kalitesi kontrol (arıtma) sistemlerini kurması ve işletmesi için benden de destek istiyor, ‘Çorlu’da havayı temizleyin!’ diyor yetkililere…

 

*- ‘ÇORLU’DA HAVA DEĞİL ZEHİR SOLUYORUZ!’

 

Son yıllarda, özellikle geceleri, Çorlu’ya duman çöküyor ve kötü bir koku hissediliyor.

Koku o kadar ağır ki sizi uykudan uyandırıyor.

Sanayiden kaynaklı kirlilik bölgemizde oldukça fazla, yıllardır bu konuda sıkıntı yaşıyoruz ve bugüne kadar pek çok ihmalin yaşandığını da biliyoruz.

Bu kirliliğin en büyük sebeplerinden biri ise fabrikaların arıtma filtrelerini kapatması veya atıkları yakması.

Bölgedeki ve bir bütün olarak ülkedeki tüm fabrikaların kontrolünü sağlayın.

1. Hava kalitesi izleme sistemlerini yaygınlaştırın ve etkin biçimde çalışmalarını sağlayın.

2. Tüm fabrikaları hava kalitesi kontrol (arıtma) sistemlerini kurmaya ve işletmeye mecbur edin.

3. Hava kalitesiyle ilgili yasa ve yönetmelikleri ihlal edenlere ağır para cezası verin. Hava kirliliğinden dolayı sağlık sorunu yaşayanlar için tazminat talep edin.

4. Fabrika sahiplerini, fabrika arazisinde veya çevresinde yeşil bölge oluşturmaya mecbur edin.

Son yılların istatistiklerine göre bölgemiz kanserden ölüm sayısında birinci sırada yer almaktadır.

Çocuklarımız burada büyüyor, onlara sağlıklı ve mutlu bir gelecek sunalım.’

Herhalde bu istekler yapılmayacak gibi değil.

Herhalde içimizden hiç kimse bunlara ‘hayır’ demeyecektir.