YA TAMAM, YA DEVAM

*- ETNOLOG SABİHA TANSUĞ UNUTULMADI

 

Özellikle Türkmen kültürü üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan ve dünyanın birçok ülkesinde “Anadolu Kadın Başlıkları” konulu sergiler açan Etnolog Sabiha Tansuğ, aramızdan ayrılışının 1. yıldönümünde özlemle anıldı.

Portresi dönemin madeni 50 kuruşlarının üzerinde yer alan Sabiha Tansuğ, koleksiyonunu sergilenmek üzere Bademler Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı'na bağışlamıştı.

Vakıf yöneticileri ve Bademlerliler tarafından, Tansuğ anısına köy meydanında lokma döktürüldü.

Vakıftan yapılan açıklamada, çok değerli koleksiyonunun bu yıl içinde hizmete açılacak müzede yaşatılacağı vurgulandı.

Bu müze, sadece geçmişe bir saygı duruşu değil, aynı zamanda Tansuğ’un mirasını kucaklamak, duygularımızda sonsuz bir çağlayan bırakmak için bir mekan olarak hizmet verecek.

 

*- KÖY KÖY, KASABA KASABA GEZDİ

 

Anma etkinliğinde, Ayşe Baran’ın Sabiha Tansuğ için yazdığı şiir de paylaşıldı:

“Tezgahlarda dokunmuş bin bir nakışa,

Türkmen gelinin başlığına,

Ege’de renklerin cümbüşüne vuruldum.

Köy köy, kasaba kasaba

Kırk yıl iz sürdüm.

Anadolu’yu dile getirenleri biriktirdim,

Beni bağrına basan topraklara getirdim.

Ben onlarda yaşıyorum ve

Ait olduğum yerdeyim.”

 

*- SABİHA TANSUĞ KİMDİR?

 

Gümülcine'de 1935'te dünyaya gelen Tansuğ, 1941'de ailesiyle Türkiye’ye göç etti.

Çocukluğu Tire, Manisa, Akhisar, Bergama'da geçti. Göztepe Kız Akşam Sanat Okulu'nda okuduktan sonra İstanbul'a gitti ve Nuri İyem'den resim dersleri alarak karma sergilere katıldı.

 

1963 yılında çıktığı Avrupa gezisinde gördüğü kostüm müzelerinden etkilenerek kadın başlıklarını derlemeye başladı. Koleksiyonu zamanla binlerce esere ulaştı.

İstanbul Mecidiyeköy'de açılan Sabiha Tansuğ Sanat ve Kültür Evi'nin kapanmasının ardından Tansuğ, koleksiyonunu sergilenmek üzere Bademler Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı'na bağışladı.

Özellikle Türkmen kültürü üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Tansuğ, dünyanın birçok ülkesinde “Anadolu Kadın Başlıkları” konulu sergiler açtı, portresi dönemin madeni 50 kuruşlarının üzerinde yer aldı.

İki kitabı, 200'ü aşkın makalesi olan Tansuğ'un koleksiyonu, Bademler Köyü Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından gelecek aylarda hizmete açılacak müzede sergilenecek.

 

*- 'YAŞASIN CUMHURİYET' MİTİNGİ

 

CHP Karşıyaka İlçe binasından Karşıyaka Adliye sarayına kadar çarşıdan yürüdü.

CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Levent Güçlü, Yönetim kurulu üyeleri, gençlik ve kadın kolları başkan ve yöneticileri, Belediye başkanı aday adayları ve meclis üyeleri aday adayları ile yüzlerce partili ve Cumhuriyet sevdalısının katıldığı mitingde cumhuriyet ve laiklile ilgili sloganlar atıldı.

Adliye bahçesine girilmesine izin verilmeyen Cumhuriyet ve Laik sevdalıları kaldırımda açıklama yaptı.

Adliye önünde yapılan basın açıklamasını Seçim ve hukuktan sorumlu başkan yardımcısı Ruhsar selis Çelik yaptı.

Çelik şunları söyledi;

· Sözde Filistin’e destek amaçlı yürüyüşte, hilafet çağrısına yönelik sloganların atıldığı ve bayrakların açıldığı, adliye koridorlarında şeriat çığırtkanlığı yapıldığı kamuoyuna yansımaktadır.

· Açıkça yapılan bu hilafet ve şeriat çağrısı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası uyarınca Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Türkiye; Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

· Çekinmeden şeriat ve hilafet naraları atarak provokasyon yapan ve Anayasal suç işleyen kişiler hakkında ivedilikle işlem yapılması gerekmektedir.”

 

*-TARİHİ BERGAMA VAPURU’NDA

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZDENİZ A.Ş.’nin organize ettiği “100 Yıllık Deniz Yolculuğu: Atatürk ve Cumhuriyet Gemileri Fotoğraf Sergisi” tarihi Konak İskelesi’nde bağlı Bergama Vapuru’nda açıldı. 

Deniz tarihçisi Ali Bozoğlu’nun arşivinden fotoğrafları içeren sergi 24 Mart’a kadar, hafta sonları dahil her gün 11.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

Bir şehri büyük şehir yapan nüfus kalabalığı değildir. Kimliğidir, ürettiği kültürdür, değer yargılarıdır.

Bu şehirden farklı herhangi bir şehre gidin, ‘İzmir’den geldim’ diye söyleyin insanların yüzündeki tebessümü görün.

Bu kentin kimliğinden kaynaklıdır.

Bu şehir bir liman şehridir.

İzmir deniz ile iç içe yaşamaya devam edecek.

Kültürel faaliyetlerin gençlerle buluşturulması bu kültürün gelecek kuşaklara aktarılması için çok önemli.

Türk halkı eski gemilere ve denizcilik tarihine son dönemde oldukça ilgi gösteriyor.

Denizciliğe ilgi tesadüf veya geçmişe olan ilgiyle oluşmuyor

Denizci millet denizci ülke hedefine daha fazla yol almamız gerektiğini biliyoruz.

Daha fazla sergiye ve daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

En büyük hayalimiz ise İzmir’de bir deniz müzesinin hayata geçirilmesi olacaktır.

 

*- “SULU BOYANIN BÜYÜSÜ”

 

Karabağlar Belediyesi ve Uluslararası Suluboya Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği “Kuruluş Gününde Sulu Boyanın Büyüsü” adlı resim sergisi, Karabağlar Yıldız Kenter Kültür Sanat Merkezi’nde (YKSM) törenle açıldı. 57 sanatçının eserlerinin yer aldığı sergisi, 6 Şubat'a kadar gezilebilecek.

Uluslararası Suluboya Derneği Kurucusu Atanur Doğan, “Toplumun her kesimiyle barışmayı ve sanatın birleştirici rolüyle kendi içimizdeki huzuru ve güveni sağlamak için çaba harcamalıyız. Karabağlar Belediyesi’ne ve sanatçının her zaman yanında olan Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’na da çok teşekkür ediyoruz” dedi.

 

*- KEŞKE OLABİLSEK

 

Karşıyakalı Çevreci Erol Altınmekik yine yollara düşerek gördüklerini ve dileklerini yöneticilere iletti.

Erol Altınmekik şöyle diyor:

“Y.Girne bulvarı Kareksan ekmek fabrikasının karşı sırasındaki Gürmar market'in bulunduğu alan 1 no.lu yeşil alandır, bir sonrası ise Restaurantların bulunduğu 2 no.lu yeşil alan ki karşısında Y.Girne otobüs durağı vardır, bir sonrası ise Y.Girne pazar yerine mevcut üçüncü yeşil alandır.

Bu üç yeşil alanın tretuar kenarına (park içine) toprak altı çöp konteyneri yapılmasını talep ettik.

B.Şehirden alınan Alınan cevabi yazıda bu talep konusunun sizin adreslerinizden yapılması gerektiği hususu bildirildi.

Bu adreslerin aktif olduğu konusu belirtilerek…

Erol Bey’in yetkililere yanıtı şöyle;

‘Bazı yerlerde çok katlı apartmanlar, bazılarında restaurantlar ve esnaf iş yerleri mevcuttur.

Bu nedenle konulacak yerlerin kesin yerleri ile konteyner adetleri mesleki takdirinize bırakılmıştır. Biz ancak sizlere yardımcı olmak konusunda daima hazırız…’

Keşke hepimiz Erol Altınmekik gibi kentimize, mahallemize, sokağımıza sahip çıkıp, yetkilileri uyararak, yardımcı olabilmeliyiz.

 

*- BERGAMA’DA SIZINTI SULARININ ARITILMASI TESİSİ

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de bir ilke imza atarak Bergama Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi’nde arıtma tesisi kurdu.

Evsel atıkların depolanması sonucunda oluşan sızıntı sularını arıtmak için 80 milyon liralık yatırımla tamamlanan ileri biyolojik atık su arıtma tesisi önümüzdeki günlerde açılacak.

Tesis sayesinde sızıntı suları hava, toprak, su ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde arıtılacak.

 

*- 6 ŞUBAT DEPREMLERİ

 

Uluslararası bilim insanlarından oluşan bir ekip 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremleriyle ilgili araştırmalarının sonuçlarını paylaştı.

Fayların kırılma sürecini ve kırılmanın tetiklediği sarsıntıların incelendiği araştırma, Science dergisinde yayımlandı.

Fay hattı kırılmasının oldukça karmaşık bir yapıya sahip olduğu ve fayların yer değiştirmesi ve sismik dalga yayılımı gibi çok farklı süreçlerden oluştuğunu ortaya koyan araştırmanın depremin anlaşılması açısından büyük önem taşıdığı belirtiyor.

Araştırma ekibinde yer alan Pekin Üniversitesi Dünya ve Uzay Bilimleri Fakültesi araştırmacıları Yue Han ve Song Xiaodong liderliğindeki ekip, geniş bir alanda etkili olan ve büyük can kaybına yol açan 7,8 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin oluştuğu koşulları tanımlamaya ve simüle etmeye çalıştı.

 

Türk ve ABD’li araştırmacılarla ortak çalışma yürüten ekip, kırılma sürecini anlamak amacıyla sismik dalgaların kapsamlı veri analizini, uydu pozisyonlarını ve radar gözlemlerini kullandı.

Ekip ilk meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki deprem sırasında saniyede 4,2 kilometre yayılma hızına sahip bir süper kayma sürecinin bir fay kolunda başlayıp Mach dalgaları gönderdiğini ve 300 kilometre uzunluğundaki ana fayda ilk kırılmayı tetiklediğini tespit etti.

Peking Üniversitesi’nde kürsü sahibi olan ve depremlerle ilgili çok sayıda projeye başkanlık yapan Prof. Song Xiandong, “Bu süreç, süpersonik bir uçağın ürettiği ses patlamasına benziyor” yorumunu yaptı.

Dünyanın diğer bölgelerinde depremlerin çoğunlukla okyanus tabanında meydana gelirken, Türkiye ve Çin’dekilerin genellikle karada oluştuğunu belirten Prof. Yue Han da “Bu bulguların Çin’deki deprem sorunlarını anlamamıza da yardımcı olacağına inanıyoruz. O yüzden, verilerin toplanıp paylaşılması kritik önem taşıyor” dedi

.