Bugun...
SON DAKİKA

KONUMUZ SAĞLIK ve YUMURTA!

 Tarih: 28-07-2023 09:01:00
YAŞAR EYİCE

*- SICAKLARLA BİRLİKTE

 

Bunaltıcı sıcaklar sürüyor.

Herhalde bu konu gündemimizden kolay kolay düşmeyecek.

Herkes birbirini uyarıyor; ‘Sakın evden çıkma!’ diye…

Pandemi ile birlikte ‘evde hapis hayatına’ alıştık…

Halbuki biz İzmirliler, bu konuda da hürriyetimize düşkünüz.

Evde, bağlasan duramayız…

Mutlaka parklara, kırlara, komşulara, fuar olarak adlandırdığımız Kültürpark’a, Kordonboyuna, sahillere gideceğiz..

Yazlık sinemalar ve komşu ziyaretleri halâ beynimizdeki yerini koruyor.

Haberi beni mutlu etti…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Bergama Vapuru ile Körfez Turu, ilk yolcularını ağırladı.

Profesyonel rehber anlatımıyla İzmir Körfezi’ni keşfetmeyi sağlayan tur, her Çarşamba ve Cumartesi günü yapılacak.

İşte güzel bir fırsat…

İzDoğa ve İzdeniz’in düzenlediği Bergama Vapuru ile ilk tura 150’den fazla yolcu katıldı.

Konak İskelesi’nden hareket eden vapur Pasaport, Alsancak, Liman, Bayraklı, Alaybey, Karşıyaka, Bostanlı, Üçkuyular, Göztepe ve Karataş’ı denizden görme imkânı sundu.

Vapur, tur sonunda ziyaretçileri yine Konak İskelesi’ne bıraktı.

Profesyonel rehber anlatımı ile İzmir Körfezi’ni keşfetmeyi sağlayan tur, her Çarşamba ve Cumartesi günü saat 19.00’da başlıyor ve 21.00’de sonlanıyor. İki saat süren tur, yolcuların İzmir’in eşsiz gün batımına tanık olmasını sağlıyor.

Turda Kemeraltı, Konak Atatürk Meydanı, Saat Kulesi, Vilayet Konağı, Kordon, Eski ve Yeni Liman, Yeşilova Höyüğü, Tepekule, Tersane, Gediz Deltası gibi birçok alan tanıtılıyor.

Ayrıca Körfez’de yaşayan kuşlar, balıklar, memeliler gibi birçok canlı hakkında da bilgi veriliyor.

İzmir’in tarihini farklı bir bakış açısıyla sunan, yaşayan körfezin canlı türlerinin gözlemlenebildiği Körfez turuna bilet almak için izdogaturizm.com’u ziyaret edebilirsiniz.

 

*- SEYYANEN ZAM KRİZİ

 

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen yasa ile tüm kamu personeline 8 bin 77 TL seyyanen ödeme yapılması kesinleşirken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘memur’ statüsündeki personeline henüz ödeme yapmadı.

Gerekçe belli;

Hükümetten gerekli destek ve yardımlar bir türlü gelmiyor,

Ya da istenilen, düşünülen gibi olmuyor.

Hatırlarsanız;

Zaman zaman İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyeleri ve başkanlar ‘Biz kendi yağımızla kavruluruz. Ankara bizden aldığının onda birini bize geri vermiyor. Biz Ankara’ya para göndermeyelim, onlar da bize vermesin!’ gibisinden büyük laflar ediyorlar.

Aklımda Hüseyin Mumcuoğlu’nun kapatılan İl Genel Meclisi’nin son toplantılarından birinde bu konuda yaptığı konuşma geldi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 6 bin 58 memur statüsünde personel bulunuyor.

AKP’lilerin iddiasına göre ise Hükümet, belediyeye kaynak aktardı.

İşin ilginç ya da garip tarafı ise ilçe belediyeleri seyyanen verilen 8 bin 77 TL’leri ödedi.

 

*- BİR KUTU İLAÇ 8000 TL

 

Maalesef, sistinozis hastası çocukların hayati ilacı SGK ödemesinden çıkarıldı.

Bir kutusu 8000 TL…

İki yaşındaki oğlu sistinozis hastası olan Ersin Cihangir, sesini duyurmak istiyor!

‘Parasızlık yüzünden çocuklarımızı kaybetmek istemiyoruz’ diyen aileler, ilacın tekrar SGK ödemesine alınmasını istiyor.

Seslerini duyurmak için beni de aradılar.

‘Benim oğlum 2 yaşında, bu hastalıkla mücadele ediyor. İlaçlarını düzenli kullanamazsa organ iflası ve böbrek yetmezliği gibi çok ciddi hayati riskleri var ve kullanmamız gereken ilaçlar SGK ödeme listesinden çıkarıldı. 10 kutu ilaca 2648 Euro yani bugünkü kurla 80 bin TL ödememiz bekleniyor’ Diyen Ersin Bey, ‘Kullanmamız gereken bir diğer ilaç, cystamin göz damlasının tanesi 800 Euro.

Tüm ilaçları koyduğumuzda 6 ayda bir 200 bin TL ödememiz gerek.

Sistinozis genetik geçişli, vücudun birçok organında sistin birikimine neden olan ağır bir hastalık. İlaçlar düzenli kullanılmazsa böbrek yetmezliği, pankreas bozukluğu, raşitizm, görme kaybı gibi birçok soruna yol açıyor.’ Diyor.

 

*-  İLAÇ BİLE LÜKS OLDU 

 

Biliyorsunuz sayıları her gün değişen bir çok partimiz var.

Ama bizler takım tutan fanatikler gibi birkaçını biliyoruz.

Sıradan birine, şehrinin kaç milletvekili olduğunu ve isimlerini sorun bakalım bilecek mi?

Ya da şehir hakkında karar alan meclis üyelerinden birini ya da birkaçını tanıyan çıkacak mı?

Bu arada Ankara’dan, Adil Türkiye Partisi (ATP)’den aradılar.

Genel Başkanları Michael James Aşkar, ilaçlara gelen yüzde 30 üzerindeki zamma tepki göstererek, “Hastalar artık ilaç bile almayacak millet kaderiyle baş başa bırakıldı’ dediğini söylediler.

Düşünün bir siyasi partinin genel başkanı bile güncel ve herkesi ilgilendiren bir konuda açıklama yapıyor, ama sesini duyuramıyor.

Gelip beni buluyorlar…

Sevineyim mi, üzüleyim mi?

Seçimlerden sonra iğneden ipliğe her şeye zam geldiğini ifade eden Aşkar, ‘Döviz kurundaki artışın önüne iktidar seçimden sonra geçemiyor. Her gün zam haberiyle güne uyanıyoruz. Barınma ve gıda sıkıntısı yaşayan vatandaş bir şokta ilaca gelen zamla yaşadı. Vatandaş artık ilaç bile alamıyor. İktidar bu zamla milleti ölüme terk etmiş durumdadır. Zaten olan ilaç sıkıntısı bu zamlarla birlikte daha da artacaktır. İlaca ulaşamayan vatandaş yarasını iyileştiremeyecektir’ diyor.

Ben de ‘Umarım sorun çözülür!’ diyorum, elimden bu kadarı geliyor.

 

*- İNANASIM GELMİYOR

 

Haberleri dinlemediğim, gazete haberlere pek itibar etmediğim için olacak, Türkiye’den Tayvan’a ihraç edilen toplam 127 ton yumurtada kanserojen madde tespit edildi, haberinden habersizdim.

Urla’da komşum Necla Hanım yaşıtım.

Haberleri ondan alıyorum,,,

Hatta bugün Ali Nail Kubalı’nın önemli ve köklü bir kuruluşumuza büyük bağıştı bulunarak ‘birinci sınıf’ huzurevinde kalmaya karar verdiğini söyledi.

Genç bir kurye kızımızın ise sıcaklara kalbinin dayanamadığı için öldüğünü de…

Sağlık ne kadar önemli değil mi?

İşte Serhat Okur da bir kampanya başlatmış…

‘Dışarıya giden yumurtada varsa, bizim yediğimiz yumurtada olma ihtimali çok yüksek’ diyen Serhat Okur, Bakanlığın denetim sonuçlarını açıklamasını talep ediyor.

Hangi yumurtada kanserojen madde olduğunu öğrenmenin bizim hakkımız olduğunu savunuyor.

 

*- YUMURTE MESELESİ

 

Yumurtalar da tespit edilen kanserojen maddenin adı nitrofuran.

Kümes hayvancılığında kullanılan antibiyotiklerden biri.

Tavuklar çabuk büyüsün diye ve salgın hastalıklara karşı kullanılıyor. Kullanıldığındaysa tüm tavuk ürünlerinde kalıntı bırakıyor.

Nitrofuran Türkiye’de yasak.

Ama hem uzmanlar, hem de sektörden insanlar, Türkiye’de tavuk sektöründe çılgınca antibiyotik kullanıldığını söylüyor.

Tayvan olayı ortaya çıktığında Bakanlık açıklama yaptı ve inceleme başlattığını açıkladı.

Aslında, Tayvan’a gönderilen yumurtaları kimin ürettiği ortaya çıktı.

Bana yerini ve ismini de verdiler.

Tabii ki bu açıklamayı ben değil, yakında bakanlık yetkilelire yaparlar herhalde..

 

 

 

 

 

 

 

  Bu yazı 1133 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI