Bugun...
SON DAKİKA

SAHİLLERİMİZDEN BEDAVA YARARLANANLAR

 Tarih: 23-08-2023 09:15:00
YAŞAR EYİCE

*- İYİ ve KÖTÜ HABERLER

 

Güzel bir haberden, ‘mucize kurtuluştan’ söz etmek istiyorum.

Youtuber Merve Veziroğlu yoğun bakımdan çıktı.

6 Ağustos Pazar günü eşi Yunus Yıldırım tarafından 32 yerinden bıçaklanarak katledilmek istenen Merve Verziroğlu verdiği 16 günlük yaşam savaşını kazandı.

Merve Hanım mektubunda şöyle diyor:

‘Dualarınız ve sevginiz bana ulaştı.

Mucizevi şekilde hayatta kaldım.

Eskisi gibi olmam zaman alacak.

Ölümle yaşam arasında beni toplayıp hayata kazandıran devlet araştırma hastanesinin, mükemmel doktorları, hemşireleri ve bütün sağlık çalışanlarına ne kadar teşekkür etsem az.

Size anlatmak istediğim çok şey var, biraz daha toparlanayım!’

Ben Merve Hanımın anlatacakları beklemeden, bazı paylaşımlar yapayım.

 

*-  HAK ETMİYORLAR!

 

İstanbul Sarıyer’de eşinin emekli maaşıyla geçinen Nevzat Hülya Erinç, kirası 3 binden 10 bine çıkarılınca intihar girişiminde bulundu.

‘Bu ve benzeri durumları emeklilerimiz hiç hakketmiyor’ diyen Adnan Bay, emeklilere ek zam yapılmasını talep ediyor.

Benim de kendisi gibi geçinemeyen emeklilerin sesi olmamı istiyor.

Kaç ay önce ‘Hürrem Sultan’ olarak nitelediğim bir arkadaşımın 7 bin lira emekli maaşı ile nasıl geçinebileceğini yansıtan mektubunu alınca üzüntümü dile getirmiş ve birçok okuyucumdan da kendisini destekleyen yorumlar almıştım.

 

*- NEDENSE DUYARSIZIZ

 

İşin doğrusu ve gerçeğini bir iki gün önce Reis de açıklamadı mı?

Özetle;

Emekli maaşları ve artış oranları çok az değil mi?

Artış bile değil zaten.

Uzmanlar da belirtiyor:

‘İnsanca yaşamak için yapılan emekli maaşı artışı gerçek anlamda bir artış değildir.

Çoğu kesim sıfır zam almış olacak.

Çok az kesim %4 ile 18 oranında zam almış olacak ve çok daha az bir kesim ise %25 oranında zam alacak.

Kök ücret değil, en düşük ücret 7500 TL dikkate alınarak zam yazılmalı. Seyyanen zamda çalışanlara verilen oranın olması makul olabilir.

Zaten emeklilik reformları yazılmamış olsa idi, maaşlar en kötü durumda 15.000 TL olmuştu.

Bu istenilen rakam gerçekleşse bile insanca yaşam olmasa da nispeten bu artan fiyatların altında çok ezilmeden bir nebze olsun ay sonunu getirebilir.

Bu rakam ev kirası olmayan için geçerli olabilir.

Artan ev kiraları ve ev sahiplerinin yaptığı artış oranları dikkate alındığında emeklilerin de çalışanların aldığı 22.000 Türk Lirası kadar alması biraz rahatlatır.

15 milyonu aşan emeklilerin geldiği durum hiçte iç açıcı değil.

Birçok aile sorunu, kavga ve gürültü sonucu ailelerde çatlamalar ve ayrılıklar olabilecektir.

Birçoğu içine atacağı için çok çeşitli ruhsal hastalıklarla karşılaşması söz konusu. Diğer kötü olacak ve olabilecek sorunları ağzıma bile almak istemiyorum.

Emeklilerimiz kendilerine verilen bu maaşı daha doğrusu hareketi hiç hakketmiyorlar.

İşte bu yüzden seslerinin duyulmasını sağlayanlara ve bazı yetkilileri hassas davranmalarından dolayı teşekkür etmemiz gerekiyor.

Emeklilerin sesi duyulmuyor.

Bizler, yani hepimiz duyurulmasına destek olmalıyız.

Aklımızdan çıkarmamalıyız;

Unutmayın her çalışan potansiyel bir emeklidir.

Zaten halk olarak, millet olarak biz her zaman bir olmayı çok güzel başarmış bir milletiz.

Bunu göstermek için güzel bir fırsat var karşımızda, önümüzde.

Hepinizi bu konuda duyarlı olup, emeklilerin hak ettiklerini almaları için gönülden destek verelim.

Biz bu konunun üstesinden hep birlikte gelebiliriz.

İnsanca daha rahat yaşamak emeklilerimizin hakkı olsa daha huzurlu ve güvenli hissederiz kendimizi de…

 

*- BUGÜN BUCA’DA

 

İzmir’in ‘arka bahçesi’ olarak bilinen ama düşünceyi geride bırakmak için büyük bir mücadele veren Buca’da, belediye emekçileri ‘iş bırakma eylemi’ başlattı.

Eylemi destekleyenler ‘iyi niyetli’ Bucalılar gibi, bundan siyaseten yarar bekleyenler var.

Bunlar, Buca belediyesinin işçilerine ücret borcu olduğunu ve ödemediği gibi iddiaları da yayıyorlar.

Belediye yönetimi ise bu iddiaları asılsız ve algı çalışması olarak nitelendiriyor.

Dediklerine göre;

‘Belediye, emekçilerine her zaman olduğu gibi yasal ödeme süresi içerisinde ücret ödemelerini yapmış.’

Bir başka tartışma konusu ise Buca belediye çalışanlarının, bu ay itibariyle alacakları zam oranı.

Yürürlükteki Toplu İş Sözleşmesi gereği, yapılan %20 zam ile birlikte en düşük işçi geliri net 17.500 Türk Lirası olarak belirlenmişti.

Emekçilerimizin Toplu İş Sözleşmesi dışında ek zam talepleri ise ülkemizin tüm kurumlarında geçerli olan ‘ekonomik kriz’ sebebiyle olumlu sonuçlandırılamıyor.

Bu konuyu de belediye yönetimi şöyle açıklıyor:

‘Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin hem emekçilerimizi hem de belediyemizin bütçesini bir hayli yorduğunun farkındayız. Ancak belediyemizin gelirleri yasalar ile belirlenmiştir.

Ekonomik krizlerin son bulduğu bir Türkiye hepimizin ortak arzusudur.’

Ben sonucu söyleyeyim:

‘Aman seçim var’ denilecek birkaç gün içinde anlaşma olacak.

Belediye ödemeleri yapmak için birkaç mal varlığını satacak, yani fakirleşecek.

Bugün Buca’daki ‘iş bırakma eylemini’ yarın başka belediyelerde de duyacağız.

Bir meslektaşımın benim görüşüme uyan yazısından geçenlerde alıntı yapmıştım:

‘Belediye Başkanları benden sonra tufan!’ diye, kendilerine teslim edilen kasayı açacak ve borç harç ödemeleri yapacak.

Sonra…

Sonrası yok bunun…

Hep böyle gidecek….

Bunu önlemek hükümetlerin işi olmalıdır.

Nasıl mı?

Seçimlere bir yıl, bilemedin altı ay kala, kesinlikle hiçbir şekilde toplu sözleşme de, işi bırakma eylemi de, parasal durumlar askıya alınmalı…

Tüm anlaşmalar seçimlerden sonraya, yeni seçilecek yönetimlere ve başkanlara bırakılmalıdır.

Emeğin hakkı tabii ki kesinlikle verilmelidir.

Ama belediyeler onun bunun, ya yöneticilerin ya da sendikacılar ve ağaların çiftlikleri değildir.

Karar halk tarafından alınıp verilmelidir.

Nasıl bazı ülkelerde ‘Halk Jürisi’ varsa, bu durum ele alınacak belediyeler yasasında ele alınarak yeni bir düzenleme getirilmelidir.

Neden herkes bir şekilde belediyelere girmek ya da yakınını sokmak istiyor.

Sorun bakalım, nedenini nasıl açıklayacaklar.

‘Çiftlik!’ diyeceklerdir…

Bir kişinin işini 10 kişinin yaptığını bunu da gözlerine, yüzlerine bulaştırdıklarını anlatacaklardır.

Zararı kime?

Sana bana ona…

Yani hem kente, hem de kentin insanlarına…

Sonra da ‘hizmet yok!’ diye söylenip duruyoruz…

Aklıma geldi:

Valilerin de bu konuda tam yetkileri var…

Yani Bursa’da nasılsa, İzmir’de de, Buca’da da olabilir..

Herkes aklını başına alıp, ‘Ben bunu hak ediyor muyum?’ diye sormalıdır.

Onu bunu şikayetten de, gammazlamaktan da vaz geçip, görevimizi tam anlamıyla yapalım, gecelerimiz huzur içinde geçirelim…

Tabii ki günlerimizi de…

 

*- URLA’DAN VAN’A…

 

Bugün Urla’da denize girdim.

Deniz çarşaf gibi…

Bir tane çakıl tanesi bulamazsınız, kum…

Ama o da ne?

Arapça bağırışlar, çağırışlar...

Gruplar…

Daha önce de aynı manzarayı görmüş, kıyıdan uzaklaşmıştım.

Bu arada şu bilgiyi aldım:

Yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın talimatıyla Afganların Türkiye’ye kaçak geçiş noktası olan Van’da son dönemin en kapsamlı göçmen kaçakçısı operasyonu yapıldı.

59 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı.

Yakalanan organizatörlerin 37’si tutuklandı.

Urla’da kayyum var!

Kaymakam hem de belediye başkan vekili…

Bu arada denize girdiğim noktada dikkatimi çekti…

Özel dikilmiş direkler ve kameralar var…

Sahilde yürüdüm, sadece bir noktaya koymuşlar…

Acaba neden?

Merak ettim!

Neden her yerde değil de bir yerde?

Herhalde o nokta güvenli değil, ya da bazılarının güvenlikleri halkın tamamından çok daha önemli…

‘Vardır bir hikmeti!’ diye düşündüm…

Bir zamanlar bir yetkili ile tartışmış ve yazmıştım da;

‘Sen kendinin güvenliği için mi bu tedbirleri alıyorsun, senin görevin kendinin değil benim güvenliğimi sağlamaktır!’ diye vatandaşın sesi olmuştum.

Bir trafik polisi benden yana çıkmış, beni yatıştırmış ve olay büyümeden gönlümü alarak uzaklaştırmıştı.

Bunları ve yaşadıklarımı dakika dakika yazmış ve büyük övgüler almıştım.

Belge olarak arşivlerde duruyor...

 

 

 

 

 

  Bu yazı 819 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI