YA ŞUNA NE DEMELİ?

*- ŞEHİDİMİZİ UĞURLADIK

 

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde, 4 Eylül 2023 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarınca döşenen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan İstihkam Komando Astsubay Üstçavuş Ünal Sipahi Kemalpaşa'da düzenlenen tören ile son yolculuğuna uğurlandı.

Şehidi son yolculuğuna ailesi ve sevenleri ile birlikte, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun, Kemalpaşa Kaymakamı Musa Sarı, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı ve milletvekilleri uğurladı.

Şehidin naaşı, askerlerin omzunda topçu arabasına konularak konvoy ile birlikte Kemalpaşa Kızılüzüm Mahalle Mezarlığı’na götürülerek, orada defnedildi.

 

*-  SAHTE KARACİĞER İLACI

 

Eğitim, kültür ve sanat konularına olduğu kadar ilk sırada ‘sağlık haberlerine’ ne kadar önem verdiğimi biliyorsunuz.

Zeytinyağı’ndaki tağşişten tutun da karışık ve sağlıksız yiyecek içeceklerden sonra, gözü para hırsı ile bürümüşlerin bu kadar ileri gideceklerini düşünememiştim.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yayınladığı uyarıda, Defitelio ticari adıyla pazarlanan ve kimyasal bileşiği defibrotid sodyum olan ilacın sahte bir partisinin Temmuz ayında Türkiye'de, Nisan ayında da Hindistan'da satışta olduğunun belirlendiğini bildirdi.

Bu da aklıma şunu getiriyor:

Eczanelerde raf fiyatlarının neredeyse yarısı hatta daha da ucuzunu internette pazarlayanların, ne kadar gözü kara insanlar olduklarını…

Bu arada;

Artan maliyetler, tüm dünyada etkisini her geçen gün daha çok hissettiren gıda krizi, İzmir’deki tarım ve hayvancılık sektörü paydaşlarını harekete geçirdi.

Gıdaların tarladan soframıza gelmesinin çok yakında bir kriz haline geleceğini öngören üreticiler, akademisyenler, iş insanları, gıda mühendisleri ve ziraat mühendisleri İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Çalışma Komitesi Toplantısı’nda buluştu.

Sektörün sorunlarını net bir şekilde tespit etmek için bir anket düzenlemeye karar veren Çalışma Komitesi, sonrasında çalışmalara hızla başlayarak çözüm yolları arayacak.

 

*- ÜMİT VERİR Mİ?

 

‘Bunlar ne yapıyor?’ diye sorduğum ve hiç ummadığım kişi ve kuruluşların da katıldığı toplantıdan yorum yapmadan, (Her ne kadar inanmasam da), bazılarının reklamlar konuşmasını ve faslını atlayarak iki yetkilinin görüşlerini paylaşmak istiyorum:

‘Taşın altına elimizi ne kadar koyarsak İzmir’in, Türkiye’nin tarımına o kadar faydamız olacaktır. Atatürk’ün de dediği gibi ‘Köylü milletin efendisidir’ Çiftçimizin alın terinin ülkemize katkı sağlaması için elimizden geleni yapacağız. Yetkili mercilere durumu aktarıp çözüm üretebilirsek ne mutlu bize!’

Bu ve benzer cümle ve konuşmalar bana, ham üretici, hem sanayici, hem de ihracatçı, genç yaşta önemli bir Turizm Beldesi’nin belediye başkanlığını da yapan Ali Güreli’nin bir makalesini anımsattı:

‘Ticaret yapan her zaman ne kadar kazanç sağlayacağını düşünür ve hesaplar!’

Yani ‘iyilik yapmak’ bunlara kalmaz!

Malı ucuz alıp yüksek fiyatla satmayı kim istemez?

Hatırlatayım:

İzmir’in tarım ve hayvancılıkta Türkiye’nin lokomotif kentlerinden biri.

Dokunduğumuz her şey insanların sofralarına ulaşıyor.

Tarladan çatala tüm süreci sektör paydaşları mutlaka ve mutlaka gerçek anlamda ve iyi niyetle değil de, ‘Türk insanına ve ekonomisine’ ne kadar destek vereceklerini, yani ortaya açık ve net bir şekilde, ‘Kazançtan kâr zararını arttırmayı’ düşünmelidirler.

Bu da kolay bir iş değildir.

Tahıl koridorunun tüm dünyada konuşulduğu bir dönemde sektörün önemini çok daha iyi anlıyoruz.

Yaşanan kriz nedeniyle küçük işletmeler üretimden ne yazık ki çekiliyor. Bunun sıkıntılarını ileride hep birlikte yaşayacağız.

Özetle sorunları en doğru şekilde tespit etmeli ve yürürlüğe sokmalıyız.

 

*- ‘PENCEREDEN DIŞARIYA BAK!’

 

Neredeyse her gün bir felaket haberi alıyoruz.

Ama deprem, ama yangın ama sel…

Dün akşam saatlerinde Usta Gazeteci Ünal Tümin ile görüşürken, ‘Hava nasıl?’ diye sordu.

‘Sol ayak şişmesi’ nedeniyle ayağım askıda yattığımı söyledim.

‘Pencereden bakmamı!’ istedi.

‘Çok güzel!’ dedim.

Meğer o sırada, benim iki gün önce gittiğim ve yazdığım Başakşehir’deki Reis’in, ‘Gurur abidemiz!’ olarak tanıttığı Çam- Sakura Hastanesini de, siteleri de, evleri de, hatta metro istasyonlarını da su basmış.

Beş insanımızı da kaybetmişiz.

İster istemez televizyonu açtım ve ‘korkunç’ diye adlandıracağım sahneleri gördüm.

Yalnız İstanbul’un Kuzey Kısmanda değil, bazı illerimizde ve komşu Yunanistan dahil her yerde aynı manzara…

Sol ayağımın üzerine basamadığım için bu felaket ben hastanede olduğum sırada meydana gelseydi, kaçma imkanım da olamazdı.

Çok sayıda yurttaşımızı kaybetmediğimiz için dua etmemiz lazım.

Bu konuda ve Başakşehir ile Kayaşehir ve Arnavutköy ilçesi izlenimlerini yazsam çok kişi üzülür, bazıları da çatacağı için şimdilik kaydıyla atlıyorum.

Yani bazı yandaşların, sel felaketi için suçladığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hiç ama hiç günahı yok.

Ya şuna ne demeli?

Amerika Birleşik Devletlerinde; Nevada'daki Burning Man festivaline katılanlar sel nedeniyle çölde mahsur kaldı 

Amerika'nın Nevada eyaletinin kuzeyinde her yıl düzenlenen karşı kültür festivali Burning Man'e katılan binlerce kişi, olağandışı fırtına ve şiddetli yağış nedeniyle çölde mahsur kaldı.

Yağış nedeniyle bölge 30 santimetrelik çamurla kaplandı.

Acaba suçlu kim?

 

*- MUHTARLAR SAHNEDE

 

İzmir’in muhtarları, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100'üncü ve İzmir’in kurtuluşunun 101'inci yılı için hazırlanan “Kurtuluştan Demokrasiye İzmir Muhtarlar Müzikali” oyunuyla bir kez daha seyirci karşısına çıktı.

İzmir’in kurtuluşunun 100. yıl dönümü için geçen yıl ilk kez tiyatro sahnesine çıkan 100 muhtar, bu yıl bir kez daha izleyici ile buluştu.

İzmirli muhtarlar, “Kurtuluştan Demokrasiye İzmir Muhtarlar Müzikali” ile İzmir’in kurtuluş hikayesini anlattı.

Türkiye Marka Tescili alan ve Ege türkülerinden yola çıkarak üç efe ve iki kadın kahramanın hikâyesinin anlatıldığı oyunda, Atçalı Mehmet, Yörük Ali, Çakırcalı Mehmet, Çete Emir Ayşe, Gördesli Makbule gibi bilinen kişilerin yanında kurgusal karakterler canlandırıldı.