Bugun...
SON DAKİKA

CHP NEDİR NE DEĞİLDİR

 Tarih: 11-09-2023 10:49:00
FİKRİ ÇALIŞKAN
CHP, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in doksan yıl önce 9 Eylül 1923’te kurduğu Türkiye’nin en köklü siyasi partisidir. Evet, CHP bir siyasi hareket, bir siyasi partidir, ama; Türk Halkının yaşamındaki yeri bakımından, bunu da aşan bir konuma sahiptir. Çünkü; Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran partidir.
Halkımızın uluslaşma sürecini başlatan ve bunu sürdüren baş aktördür. Ve bu ulusu “çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma” vizyonunu ortaya koymuş ve tarihe mal etmiştir. Bu amacı gerçekleştirmeyi sağlayacak ilkeleri CHP’nin felsefesi-Türkiye’ye ve dünya bakışının anahtarı olarak temellendirmiştir. Bu felsefenin özü, altı okta toplanıp bir bütünsellik kazanmış; 4 Şubat 1937’de Anayasa’ya girmiştir. Bilindiği gibi bunlar:
Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Devrimcilik, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik ilkeleridir.
Türk Ulusu, bu ilkelerin hayata geçmesiyle, varlık ve güvenliğini, esenliğini, gelişme ve çağdaş bir düzene ve düzeye kavuşma olanağını elde etmesi amaçlanmıştır.
Çünkü, halkımız, tüm sorunlarının nedenlerini de, çözümlerini de bu altı ilkenin ışığında algılayabilir, anlayabilir, görebilir ve değerlendirebilir. Bu saptamanın ne derecede doğru olduğunu anlamak için, bu ilkelerin içeriğini ve öngördüğü amaçları kısaca anımsamakta yarar var sanırım.
Cumhuriyetçilik, demokrasi, özgürlük, adalet ve eşitlik bütünlüğü içinde tüm ulus için gerçekleşecek ileri, çağdaş bir yaşam tarzını sağlamayı hedefler. Milliyetçilik, ulusal bağımsızlık temelinde, her türlü ayrımcılığı reddederek sevgi, saygı, birlik ve dayanışma içinde, barış ve kardeşlikle yaşamanın gerçekleştirildiği yurttaşlığı öngörür.
Halkçılık, toplumsal düzeni emeğe ve emeğin hukukuna dayandıracak bir yapılanmayı öngörür ve böylece tüm halkın sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde birlik içinde gelişimini, gönencini ve mutluluğunu gerçekleştirmeyi amaçlar.
Devletçilik ilkesiyle, Emperyalist sömürüye karşı ülke ekonomisinin savunulması ve bu bağlamda insan merkezli sosyal devletin gerçekleştirilmesi amacıyla, devletin, kamu yararı ve ulusal ekonominin gerektirdiği önemli alanlarda devletin yatırım yapması öngörülmüştür. Bu sayede, kısa zamanda ve dünya ekonomik bunalımlarına karşı, Türkiye güvenle geleceğe yürümeyi başarabilmişti.
Laiklikle de, tarihimizde yaşadıklarımızdan ibret alınarak, aklın özgürleşmesi ve din ile dünya işlerinin ayrılmasıyla, inanç yönünden her türlü ayrımcılığı dışlayarak, insanımızın gerçek bir inanç özgürlüğüne kavuşması hedeflenmiştir.
Devrimcilik, diğer tüm ilkeleri hayata geçirmenin yöntemi olan devrimcilik ise, dünya ve ülke koşullarının ve halkın ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı köklü değişimleri gerçekleştirebilmenin yoludur.
Tüm bu ilkelerin gerektiği ölçüde ve yeterince hayata geçirilebildiğini söyleyemeyiz. Eğer böyle olsaydı; ülkemiz bu gün çok daha ileri noktalarda olabilecekti.
Oysa, çok partili hayata geçtiğimiz 1950’den bu yana çok kısa iktidarda bulunabilmiştir ve bu aslında, Türkiye’nin büyük şansızlığı, Türkiye için bir büyük eksiklik olmuştur.
Durum böyleyken, yine de “iyi ki ana muhalefet olarak CHP vardı; ya bir başka parti olsaydı” diye, düşünmeden edemiyor. Bir de bu yıllarda CHP’nin iktidara en yakın parti olarak seçenek konumunda olması da, ülkemizi birçok badireden uzak tutmayı sağlamıştır. Tezkere konusu hafızalarda tazeliğini korumaktadır. Bu açıdan bakılınca bu durumu da, Türkiye’nin şansı saymak gerekir. Çünkü; bu yıllar boyunca, CHP muhalefeti ülkemizin varlık ve güvenliği, Halkımızın esenliği için çok değerli bir etki ve katkıları olduğu ortadadır.
CHP’liler, onurla ve övünçle diyebilirler ki, iktidarda olsun; olmasın, CHP Türk siyasi hayatının ve demokrasisinin; olmazsa olmazı, vazgeçilmezi, çok değerli bir siyasal ve toplumsal varlığı ve zenginliğidir.
CHP'nin onurlu 100 yılı milletimize gönülden kutlu olsun. Nice yüzyıllara diyorum.
  Bu yazı 493 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI