Bugun...
SON DAKİKA

SOSYAL YARDIMLARA SIKI KONTROL YAPILMALI

 Tarih: 19-07-2023 08:22:00
YAŞAR EYİCE

*- TASARRUF NEREDEN BAŞLAMALI

 

Ayvalık Belediye Başkan Mesut Ergin, Belediyenin hizmet araçlarının aylık akaryakıt giderinin, Özel Tüketim Vergisi artışıyla 15 Temmuz gecesi 468 bin lira arttığını belirterek,  ‘Aylık akaryakıt giderimizin dörtte biri Özel Tüketim Vergisi’ne gidiyor” dedi.

Benzer şikayet, istek ve dilekler hemen tüm belediyelerden geliyor.

Ama madalyonun bir de biz vatandaşları ilgilendiren diğer yönü var.

Acaba başkanlar halkın nabzını tutan gerçek anketleri yaptırıyorlar mı?

Aslında buna da karşıyım, çünkü parayı alan, parayı aldığı kişiye göre sonuç buluyor.

Yılbaşına yaklaşınca bunu gayet açık görüyoruz;

Hiç alakası olmayan kişiler ‘yılın adamı’, ‘Yılın başkanı’ falan seçiliyor…

Parayı veren de o, harcamayı yapan da!

Yani cebinden değil…

Senin benim, ya da dernek ya da şirket ise ortakların (vergiden kaçırdığı için devletten yani bizden), odalar, sendikalar, dernekler, kooperatifler ise ortaklardan çıkıyor bu giderler…

İnanın başkanın ya da kararı verenin cebinden bir kuruş bile çıkmıyor.

Aslında bunlar ‘ara bilgi’…

Belediyelerin, resmi dairelerin, sıradan başkan diye geçinen makamların park yerklerine bakın…

Onlarca resmi plakalı makam aracı…

Hepsi yaz kış durmadan çalışıyor…

Makam şoförleri yazın sıcakta, kışın soğukta bekleyecek değil ya!

Marşa basıyor, su gibi akaryakıt harcıyor…

Onun da umurunda değil…

Bu arada belirteyim;

Ayvalık Belediye Başkanı şu anda Türkiye’de en faal başkanlardan biri…

Seçildiğinden bu yana takip ediyorum…

Önceki başkanları da iyi biliyorum…

Nasıl bazı İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, kendi reklamları için davet ettikleri, halkın cebinden yedirip içirip gönderdikleri kişileri…

Ama hiçbiri yerinde kalmadı…

Gerek vatandaş gerekse gerçekleri görenler tarafından ‘güle güle!’ denildiler…

Bu arada özel bir not geçeyim;

Sakın aklımızı başımızdan alacak derecedeki zamlara, akaryakıt fiyatlarına, ÖTV’leri desteklediğimi düşünmeyin…

Herkesten çok ben karşıyım, çünkü vatandaşla bire bir temas halindeyim..

Sırçalı köşkte oturmuyorum…

 

*- TRAFİĞİ RAHATLATABİLİR MİYİZ?

 

Arkadaşım, hem sormuş hem de yanıt vermiş:

‘Yeni araç yolları yerine daha fazla yaya ve insan odaklı yolların olması trafiği rahatlatır mı?

Yaşam kalitemizi artırabilir mi?’ diye!

İddiasına göre;

‘Birçok dünya şehrinde görülüyor ki daha uzun daha geniş yolların yapılması trafiği rahatlatmak yerine yoğun trafik oluşturdu.

Bu trafik sarmalından İzmir’i kurtarabilir miyiz?

Peki hızla nüfusu artmaya devam eden şehrimizde yolda geçirdiğimiz zamanda yaşam kalitemizi nasıl arttırabiliriz?

 

*- SUMP NEDİR?

 

En büyük şansımız İzmir Körfezinde 4 mevsim aktif olarak çalışan 9 iskele ve yaz sezonunda hizmet veren 5 iskeleye sahip olmamız.

Daha fazla raylı sistem ağı (metro, tramvay) ve daha fazla vapur hattının oluşması için ne yapmalıyız?’

Ve buradan sonra birçoğumuzun yeni duyduğu bir kavramı, bir sözcüğü anlatıyor yazarımız;

‘Öncelikle kendimizde ve şehrimizde SUMP’ı bir kültür olarak benimsemeliyiz ki yeni araç yollarında değil, ulaşım ağlarında halk olarak talep kar olabilelim!

Peki nedir bu çokça bahsettiğimiz SUMP?

Dilimizde sürdürebilir kentsel ulaşım ağı olarak ifade edilen SUMP aslında her gün hepimizin günlük hayatında var olan bir kavram.

Evden işe herhangi bir yolculukta kullandığımız araçlar ulaşım ağımız. Haftanın bir veya birkaç gününde şahsi araç kullanmak yerine;

Tramvay, metro,  otobüs,  mikromobilite araç,  (bisiklet, scooter), vapur Paylaşımlı araç (işe araçla tek ulaşmak yerine aynı rotada bulunan en az bir arkadaşınızı alıp beraber ulaşmanız da sürdürebilir kentsel hareketlilik)…

Bunlardan herhangi birini kullanıyor olmanız ulaşım planınızın ne kadar sürdürebilir olduğunu belirliyor.

geldiğimiz fotoğraflarda, trafikte 23 şahsi araç ve bir otobüsün kapladığı alan ile 23 kişinin otobüste veya farklı mikromobil araçlarda kapladığı alan temsil edildi.’

Ben de soruyorum;

İzmir için siz nasıl bir SUMP, özetle sürdürebilir ulaşım planı isterdiniz?

 

*- SİZ NE DİYORSUNUZ?

 

Bazı konularda gerçekçi olmalıyız!

Her şeyi nalıncı keseri gibi kendimize göre yontmamalıyız.

Ama şu da var, ‘Biri yer, diğeri bakar kıyamet ondan kopar!’

Mahmut Bey de kalemi eline almış ekonomik durumumuzun düzelmesi için aklına gelen maddeleri sıralamış.

1. Maaşlara zam alışkanlığına son verilmeli yoksa kısır döngü devam eder.

2. Fahiş fiyatlara ‘dur’ denmeli,

3. Alım gücüne odaklanmalı,

4. Milletvekili sayısı çok fazla en az'a inmeli,

5. Makam araçları azaltılmalı her şey gözden geçirilmeli,

6. Kırk yaşında emekli olan adam, çalışması yasak olmalı. Devlete yük!.

7. Partilerin seçim masrafları en az'a inmeli.

8. Sosyal yardımlara sıkı denetim olmalı.

9. Adam gibi vergi alınsın, kayıt dışı ekonomiye dikkat.

10. Zengin iyice zengin olurken fakir iyice fakir olmasın orta kesim ay sonunu nasıl getireceğim demesin artık.

11. Serbest piyasa çok çok serbest olmasın yoksa boşuna konuşuruz boşuna yazarız.

12. Dediklerin olmaz Devlet aynen böyle devam eder dersen ve memnun isen, ne hâliniz varsa görün o zaman ne diyeyim?

Sevgili okuyucularım;

Milletvekillerine verilen hakları, farklılıkları, büyük avantajları herhalde bilmeyen yoktur.

Sözlerinin ne kadar geçerli olduğu da ortada.

Bu konu sık sık gündeme geliyor, daha çok da gelecek ama hiçbir zaman da halkın dilediği şekilde olmayacaktır.

Çünkü karar mercii her ne kadar halk deniyorsa da bu sadece kağıt üzerinde kalıyor.

*-

 

 

 

  Bu yazı 660 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI