Bugun...
SON DAKİKA

Her şey insanlar için kapalı kapıların ardında yatar

 Tarih: 18-02-2024 10:57:00
SERVET ÇOLAK

Günaydın Can-Canlarım;
     Dün gece, İzmir'li piyanist kızımız, ECE DAĞISTAN ve JAMAL ALİYEV, bizlere çok güzel, hatta muhteşem bir konser dinletti...Başımızdaki, dertleri, yüreklerimizdeki kasaveti, bir nebze olsun dağıttı, müziğin yumuşaklığıyla, rehavete kavuşturdu, sahneye yansıtılan güzel sözler, şiirler ve müziğin temasına uygun çizimlerle, değişik ve akıllarda, yüreklerde kalacak bir gece yaşadık. Tekrar alkışlıyorum bu ikiliyi. Ayrıca, Ece'miz, eski eşi medarı iftiharımız, Fazıl Say ile yaptığı izdivaç sayesinde, adı anılır olmadığını kanıtladı. İhtiyacı mı vardı? Yoo! Ama bir çok kişi, onun dünya yıldızı, eşi ile tanımış olabilir, ancak biz İzmirli'ler, Ece'mizin adı gibi 'kraliçe' olduğunu bilirdik...Hatta ve hatta, ablasına böbreğini vererek derdine derman olma çabasını da bilirdik, ondan öte, erken göçen arkadaşımız, Büyük Altaylı Oya Dağıstan ve İzmir'in birçok semtinde imzası olan, müzik aşığı, mimar Önder Dağıstan'ın kızları, çocuklarımızın arkadaşı olarak da bilir, sever, takdir ederdik...
     Neyse, esas mevzumuzdan kopmayalım, Zülfü Livaneli'nin, piyano, çello, ve kemanlarla dillendirirken, sahnede projeksiyonla metinleri yazılmış, müziği Livaneli'ye ait,  ''Yiğidim Aslanım'', Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun, Cezaevinde, açlık grevindeki NAZIM HİKMET için yazdığı, Livaneli'nin de ATATÜRK'e ithaf ettiği parçanın en güzel şekilde icra edilişi, hislerimizi şahlandırdı. 
     Hele hele, yine Zülfü Livaneli'nin, ''Kardeşim'in Hikayesi'' adlı kitabından esinlenerek icra etikleri parça...ve teması ise, ''Aşk'' tabii ki! Ve kitabın arka kapağında yer alan ve aşkı en güzel şekilde tanımlayan söz... ''Aşk bir uçurumun kıyısında gözü bağlı yürümektir.'' ...öyle ya, gözlerini kör eden bir sevda ise, o uçurumda aşağı yuvarlanırsın, paramparça olursun, sağ kalsan da parçalanan yüreğin iflah olmaz...Ya da, seni cennet sanılan bir yere götürür elinden tutarak, hayatında yaşamadığın kadar, sevgi dolu geçer günlerin hiç bitsin istemezsin, hatta yükselerek, yaşadığın bulutlardan inmek istemezsin...işte böyle yapar aşk insanı! Şanslıysa bulutların üstündekini yaşarsın, miadı dolana kadar, ki, ardından anıları bile gülümsetir, ya da beteri; karamsarlığın içinde debelenirsin, ne kadar körmüşüm, gerçekleri göremeyecek kadar kendimden vaz geçmişim diye...
     Netice: Her şey insanlar için kapalı kapıların ardında yatar. Hüner o şanslı kapıyı bulup içeriye dalmakta....

  Bu yazı 665 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI