Bugun...
SON DAKİKA

Ötekileştirildiğimiz için de çemkirmek düşüyor bize!

 Tarih: 10-03-2024 11:28:00
SERVET ÇOLAK
Günaydın Can-Canlarım;
Bahar'ın habercisi, Cemrelerin, birer hafta arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanırız, taa ezelden beri. Bunların ilki, havaya, ikincisi suya, üçüncüsü de toprağa düşermiş. Yani tabiatın ısınmasının müjdecisi...ahhh, ah! Bütün bunları yaşadıkça, aklıma neler geliyor neler...
Ey güzel Allah'ım, o Cemrelere eş değerde, aralıklarla insanları adam etmek için, kafalarına da bir cemreler düşürseydin keşke!! Etraflarını çevreleyen insanları tanımalarına yol açacak, düşünme kapasitelerini arttırarak, gözlerini açacak, çevrelerinde olanları naif karşılamamaları için!!! Ama yok işte! Allah, insanları ve hayvanları yaratırken, kafatasının içine bir beyin yerleştirmiş, vücudun, diğer organlarının fonksiyonun işlevini, sinir sistemi ile kontrol eden. İnsan dediğimiz canlıda da, bu fevkalade gelişmiş bir şekil aldığı için, duyma, tatma, görme, denge, koklama gibi duyuların idare merkezi olmakla beraber, düşünce gücü, diğer canlılardan farklı kılan bir olgudur. Bu da bence kapasite meselesidir. Bazı insanlarda beynin çalışma kapasitesi, geliştirilmelerle genetik halinden çok farklı çalışır ya, hani daha akıllıdır, daha dengeli, etrafındaki olaylar karşısında daha duyarlı olunur...işte, maalesef insanların bir bölümü bu olgudan eksik yaratılmış, geliştirilmemiş, işlenmemiş, ham kaldığı için, güdülmeye daha müsait olmuş...bunu açıkça yaşayarak öğreniyoruz, maalesef! Yani, Canlarım, bu türler, bir çobana ihtiyaç duyan sürüleri oluşturmuşlar...her millette var bu gibi örnekler, ancak az gelişmiş ülkelerde fazlasıyla gündemde.
Hal böyleyken, toplum halinde yaşadığımız için, etkileniyoruz ister istemez, çoğunluğun seçimlerinden. Tâbi olarak yaşayanlar da, kendini bilen, ne olduğunu ve ne olacağının farkındalığıyla, huzursuzluk, mutsuzluk, tatminsizlik ve daha birçok hissin esiri oluyoruz. Beynin ürettiği akıl, çaresiz kalıyor, durgunlaşıyor. Ya tamamen teslim oluyor ya da, isyankâr! Ama eli kolu, dili bağlı bir isyankâr! Zararı bu kesim görüyor, diğer kesim rehavetle kabullendiği, ve uyuduğu için....
Ötekileştirildiğimiz için de çemkirmek düşüyor bize! havanda su dövüp, kendi kavgamızda mağlup olduğumuz için! Sebep? İplerimiz başkasının elinde kuklalara dönüştürüldüğümüzden! 'Üzümünü ye bağını sorma', alışkanlığı farklı bir rotasyonda çalışarak etkiliyor, engelliyor, mutsuzlaştırarak, yaşamdan bitmeyen şikayetleri, suya anlattırıyor derdimizi! Su en iyi dinleyicidir haa! Renk vermeden, ses çıkarmadan sadece dinler seni, sathında yansımanı da gördüğün için anlattıklarını, şikayetlerini tüm ahali duyuyor hissettirecek kadar, sessiz bir dinleyicidir...sen de, içini dökmenin rahatlığıyla, ayrılırsın başından, bir daha ki, krize kadar...Ama, ''su uyur, düşman, uyumaz'' Ata sözünün değerini tam olarak hiç bir zaman anlayamamış kişiler, tokatlanmaya devam ederiz, hatta tekmeye bile maruz kalırız....
  Bu yazı 520 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI