Bugun...
SON DAKİKA

Yol kenarında bir kadın

 Tarih: 09-03-2024 10:50:00
AYŞEİ YASEMİN YÜKSEL

Uzun yol için hayli eskidiğinden İzmir’den ilçelerine yolcu taşıyan, şimdi de Karaburun’a giden otobüsün çevre yoluna çıkmasına az kalmıştı. Motosikletlerden kamyonlara,  lüks olanından tadilata fiden ustaların kırık dökük araçlarına hepsi hız yapardı bu iki yanı zeytin ağaçları ve fıstık çamlarıyla kaplı yemyeşil yolda.

 

Çevre yoluna çıkınca otobüs pencerelerinin kapanmış perdeleri birer birer açıldı. Dışarıyı rahatça izlemek için güneş gözlüklerini takanlar oldu. İlk kez o yoldan geçenler etrafı görmek için cama yapışmıştı sanki.

 

Kısacık yolculuğun tadını çıkarmak isteyenlerce açılan incecik alüminyumdan ambalajlı cips paketleri ile kuruyemiş kesekâğıtlarının hışırtısı, ortalığa yayılan fıstık kabuğu, çekirdek sesi, şoförün dinlediği kimselerce duyulmamış şarkıların uğultusu içinde sürüyordu yolculuk. Arka koltukta oturanların çiğnediği nane, damla sakızı aromalı çiklet kokusu, bir ön koltukta oturan kimilerince her nefes alıp verişte hoşnutsuzlukla solunuyordu.  

 

Sol taraf koltukta oturanların hemen hepsinin birdenbire camdan yola abanırcasına bakmaları, koridorun sağ tarafında oturan kadın yazarın gözünden kaçmadı. Öte yanda oturanlar adeta cama yapıştığından kadın yazar onların başlarından başka bir şey göremedi. Ama dışarı bakanların birisi “külhanbeyi tavırları içindeki şu adam kadına nasıl bağırıyor!” derken bir diğeri  “kadın arabadan niye indi ki bunca hızlı, yoğun trafik akışında?” diye sorup duruyordu kendi kendine.  “Nedir dertleri bu kadın ile bu adamın? Aaaa, şu hemen arkalarında duran sarı kamyonun şoförü yoksa…” deyip elini ağzına götürdü zevzek biri de.  

 

Sağ taraftaki koltuklarda oturan gençlerden kimisi yerlerinden kalkıp yol kenarına park etmiş beyaz araçtan inen kadın ile kamyon şoförünün bağrışmasını seyretmek istediler. “Biz de görelim ama. Başınızı biraz çekseniz ya” dediler camı kapatanlara. Cips yemekteki, saçları dökülmüş orta yaşlı bir adam kızarcasına konuştu, “ne var görülecek? Kadın arabadan indi. Kamyona binecek. Anlamadınız mı neler oluyor? Göz göre göre bu ne ahlaksızlık böyle?” diye homurdandı. Koridorda ayakta duran gençlerden biri “biz de kavga var sanmıştık, bakacaktık” diye sızlandı. “Tabii kavga canım. Tabii ki kavga. Kamyon, arabadakileri gişelerden sonra sıkıştırdı, tampon tampona geldiler, sonra da solladı. Ben gördüm” dedi genç bir kadın. Saçı dökük adam, “hadi canım sen de! Besbelli ortada neler olduğu” dedi yine homur homur. “Ama önyargılı davranmayın. Günahını alıyorsunuz o kadının. Beyaz arabayı sıkıştırdı kamyon. Kadıncağız da az daha kazaya sebep olacağı için kamyon şoförüne kızmış olmalı”.  “Külahıma anlat sen o saftirik masalı” deyip katır kutur cips yemeye devam etti adam,  cips yağı içinde kalmış  ellerini, kafasının saçsız kısmına götürerek.

 

Siyah saçlı tombik bir liseli “ay size ne canım, ister dururlar ister giderler. Kime ne el âlemin ne yaptığından. Susun da filmimi izleyeyim tabletten ama” deyip sakızını patlattı.

 

"Artık her yer, her şey bozuldu. Yolda olacak şey mi şu yaptıkları?” dedi kır saçlı bir adam. “Yapacaksanız bari göz önünde yapmayın ahlaksızlıklarınızı” diye söylenirken tüm otobüsün duyacağı şekilde cıııkkk cıkklar sıralıyordu yazlıklarda çalışmaya giden bir inşaat ustası. “Ayyy ne oldu ki” diye merakla sordu arkalardan biri. “Saf saf konuşup insanı sinir ediyorlar. Görmüyor musunuz edepsizlerin yaptığını? Kamyon şoförleri şehirlerarası yolda neden durur bilmeyen var mı sanki? Dünya bozuldu” diye söylendi saçları dökük adam bir kez daha.

*****

Karaburun’daki bir pansiyonda beş günlüğüne yer ayırtmış öğretmen karıkoca, on yıllık evliliklerinde ilk kez tatil yapacaklardı. Karaburun’a da, tatile de ilk kez gideceklerinden oralara nasıl gidilir, çevre yoluna nereden girilir; yeşil tabelalar ile mavi yol işaretlerinin farkı nedir; ucuz yemek nerelerde yenir; bir gözleme ne kadardır gibisinden şeyler için internette epeyce vakit harcamışlardı. Tüm kış boyunca evlerinde hafta sonları fizik, matematik kursu vermiş, kurs paralarını biriktirmişlerdi bu tatil uğruna. Yazı iple çekmişlerdi.

 

Çevre yolu gişelerine geldiklerinde neredeyse yanlış gişeye sapacakken kadın, kocasını uyararak üzerinde ışık olanlara yönelmeleri gerektiğini hatırlatınca adam aniden açık gişeye direksiyon kırmıştı. Taaa doğu sınırının ötesinden gelen tam arkalarındaki kamyon şoförü çok sinirlendi adamın bu şaşkın davranışına. Yüreği ağza getiren uzunca bir korna çaldı. Öğretmen adam duymazdan geldi. Hatasını biliyordu; ancak buraları bilmediğinden yanılmıştı işte. Hem arabalarının plakası anlatıyor olmalıydı zaten buraların yabancısı olduklarını.

 

Gişeden çıktıktan sonra kamyon peşlerine takıldı. Kâh tamponlarına değercesine izledi öğretmen karıkocanın arabasını, kâh hız yapıp kaçtıklarında onlara yetişti. Bazen yanlarından yanlarından ilerleyip, sıkıştırmaya çalıştı. Karıkocanın arabasını az daha biçecekti ki öğretmen adam, orta halli ikinci el arabasını durdurdu. Onlar durunca hızla fren yapan kamyon da tam önlerinde durdu.  

 

Öğretmen adam,  kötü bir kazaya ramak kaldığından hatta bir kaza olsaydı kesinlikle kurtulamayacaklarını bildiğinden sinirlenip arabadan indi. Kamyon şoförüne “ne yapıyorsun kardeşim? Canımıza kastin mi var?” demek için.  Öğretmen adamın öğretmen karısı, kavga çıkacağından korktuğundan kendini arabadan dışarı atmıştı. Bu arada sürücüsü olanları fark ettiğinden yanlarından çok yavaşlayarak geçen Karaburun otobüsündekiler, kamyon şoförü ile öğretmen kadını fark eder etmez kendilerince yorumlara, çıkarımlara başlamıştı.

*****

Akşam televizyondan haberleri izleyen Karaburun otobüsü yolcularından kadın yazar, çevre yolundaki cinayet haberini duyunca kulak kabarttı. Hatalı sollama ve sıkıştırma yaptığı için kamyon şoförüne “ne yaptın sen arkadaşım? Bırak yolumuzda sağ salim ilerleyelim” diyen öğretmene kamyon sürücüsü “sen ne yaptın lannn asııll?” diyerek elindeki levyeyi indirip, öğretmenin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Kamyon şoförüne engel olamadığı için sinir krizi geçirmekte olan öğretmenin karısına da levyeyi sallayan kamyon şoförü, tatile gitmekte olan öğretmen çiftten kocayı öldürüp kadının da kolunu kırmıştı.

 

Dinlediği haberle yüzü allak bullak olan kadın yazar iç çekti. Bugün otobüsteki yolcuların bilip bilmeden öğretmen kadın hakkında söyledikleri olur olmaz her şey aklına gelince. Böylesi önyargılar uyandıran olayı ve arkasındaki acı öyküyü yazmak üzere yerinden kalktı.

  Bu yazı 527 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI