İster istemez yine eskiye özlemim kabardı...

Günaydın Can-Canlarım;

Bugün, gönderilerde, flaş bir haber var. Diyor ki:

''Önümüzdeki günlerde Sahra Çölü'nden Türkiye'ye yoğun toz taşınımı yaşanacak. Hava çok pis olacak. Uzmanlar uyarıyor; ''3 hafta boyunca maskesiz dışarı çıkmayın, tozlu hava akciğerlerinize zarar verebilir.''....

Yaaa, sayın uzmanlar, güzel yurdumuza, o kirli hava çoktandır yağıyor, Sahra'dan, Afganistan'dan, Suriye'den...kirli havayı, senelerdir soluyoruz! Milletimin vatandaşlık haklarına kadar sirayet etti bu mikropların yayılması! Başta, en güzel şehrimiz, İstanbul'u kirlettiler, ardından yayıldılar yerleşebilecek neresini bulurlarsa! Gördüğümüz manzaralar, tanık olduğumuz haksızlıklar, yaşadığımız olaylar, zaten havamızı, görüntümüzü, batıya dönük yüzümüzü, adeta doğuya çevirdiler!! Daha nasıl ve ne kadar kirleneceğiz, görüntü kirliliği yaşayacağız????...cevap yok!!! Ama içimdeki ses beni kendime getiriyor...başımızdaki, bu yolu seçen ve memleketin dümenini iyice doğuya kıran sürücüler, gitmeden, etkileri azalmadan, silinmeden, asla!! Temizlik, hak getire!!!

Hemen, yine paylaşılan sözlere döneyim; **Japonya'da, lise mezunu olmayanlar oy veremiyor. Japon hükümeti bu durumu şöyle açıklıyor; ''Kendi gelişimini tamamlayamamış bir birey, toplumu ve devleti ilgilendiren konularda söz ve hak sahibi olamaz...''

Budur arkadaş, olması gereken budur! Amma ve lakin, bizde, parmağını kullanabilen herkes, basabileceği yere basıp, seçiyor...o parmak artık nerelere girip çıktıysa!!! Tövbe estağfurullah!!!

Evet, dostlar! Elbirliğiyle, cemaatler, tarikatlar, yabancı ülkeler, hep birlikte Türkiye'yi kaosa sürükleyecek en güzel ayrışımı buldular, aramıza soktular, yüzü daima batıya dönük olmuş, ve yurdunun insanını o yöne döndürmeye çalışmış ATATÜRK'ümüzün mirasını yok etmeye çalışanlarla, güneşi ters takip etmeye başladı bir kısmımız. Batı'lar, Doğu'nun arkasına düştü. Hiç sızlanmaya hakkımız yok, şayet beğenmiyorsak! Gökten zembille inmedi bunlar! Yavaş, yavaş artarak gümbür gümbür geldiler. Ne oldu? Gıkımız çıktı mı? Kendi kendimize söylendik, ağıt yaktık! Kimin umuru???? Memleket ötekileştirildi be! Doğrularımız, yanlışlarla şaştı, iyilerimiz, kötülere uydu! Yavaş, yavaş, iğne oyası gibi işlediler ahvalimizi! Anadolu'da, güzel birleşmelerde kına yakılır. Hem bedene, hem ruha şifa verdiğine inanılır. Küçüklüğümden beri hiç de sevmem o kınalı ellere bakmayı. Bende anlam veremediğim bir tiksinti yaratırdı...çocukça ama kim bilir neler geliyordu aklıma o ellere bakarken veya o ellerden bir ikram alırken...

İster istemez yine eskiye özlemim kabardı...***Eskiden çok paramız, çok güzel eşyalarımız yoktu. Dolaplar dolusu kıyafetlerimiz yoktu. Cep telefonu, bilgisayar yoktu. Herkesin gönlü toktu. Ama neler vardı biliyor musunuz? HUZUR, GÜVEN, MUTLULUK, KOMŞULUK, YARDIMLAŞMA...En önemlisi de VEFA vardı.***