Alaçatı Yaşar Aksoy Kitap Kafe'de ilk söyleşi Yaşar Aksoy'dan

Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ve eşi Nuriş Oran'ın yanı sıra çok sayıda seveninin katıldığı  Cumhuriyet'in 100. Yılı Söyleşisi'nde, gazeteci-yazar Yaşar Aksoy, Milli Kurtuluşun ve Cumhuriyetin tanıkları, Milli Kurtuluş ve Cumhuriyetin fedakar fedaileri, Yunan işgalini ve ardından özgürlük şafağının parlayışını yaşayan, toplumun her kesiminden insanları anlattı. 

Konuşmasına, Çeşmeli dondurmacı Hüseyin Mersin ile Fırat Karaaslan'ı iki yanına oturtarak başlayan gazeteci-Yazar Yaşar Aksoy, son kitabı "Vatan Yahut Cumhuriyet" kitabının arka kapağında yazdığı gibi "1919-1938 arasında yaşadıklarını hiç unutamayanlar, Türk, Musevi, Hıristiyan vatanseverler, Emperyalizmin muazzam desteğini alan bir işgal ordusuna teslim olmayanlar, erkek kadın, cahil bilgin, genç ihtiyar, fakir zengin, hep beraber İstiklal Ordusu'nda yan yana gelenler, tam bağımsızlığın hiç bilinmeyen, hiç yayınlanmamış, sözlü tarih ile tespit edilen hatıraları, Atatürk'ün yakın çevresinden anlatımlar" ile dikkatle dinlenen bir söyleşi gerçekleştirdi. 

İzmir'in işgalinde ilk kurşunu atan Hasan Tahsin, Kurtuluş Savaşı'nın bir numaralı casusu, İzmirli Türk Subayı Gavur Mümin, İzmir'in işgalinden sonra İç Batı Anadolu'ya kaçıp, emperyalizme karşı "Milli İsyan" amacıyla dağlardaki efelere katılan, ilk efe direnişlerini örgütleyen, Yörük Ali Efe'yi Milli Mücadele'ye kazandıran Firit doğumlu Zekai Kaur, Fahrettin Altay Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu, 2. Tümen, 4. Alay, 2. Bölük Süvari Takım Kumandanı olarak İzmir'e ilk giren ve Hükümet Konağı'na Türk Bayrağı çeken Teğmen Ali Rıza Akıncı, İzmir'in kurtuluşundan sonra Hıristiyan, Rum ve Ermeni mahallelerini kül eden İzmir yangınının örgütlü bir etnik çete tarafından gerçekleştirildiğinin belgelerine ulaştığını açıklayan gazeteci-yazar Aksoy, konuşmasını anektodlarla zenginleştirdi. 

Alaçatı'yı kurtarırken kasabanın girişinde vurulup toprağa düşen son iki şehit  

Alaçatı'daki şehitlik hakkında da bilgi veren Aksoy, "Konya Ilgınlı Mustafa Çavuş ve Sinoplu Ahmet Onbaşı, 15 Eylül 1922 günü İstiklal Ordusu Alaçatı'yı kurtarırken kasabanın girişinde vurulup toprağa düşen son iki şehidimizdi. Anadolu'nun iki gariban askeri, Alaçatı'nın ve Çeşme'nin kurtuluşunu göremeden şehit olmuşlar. Süvari Kolordusu Komutanı Fahrettin Altay Paşa, atıyla şehit oldukları yere geliyor. 'Savaş bitti. Yunan Çeşme'den kaçıyor. Hala şehit veriyoruz. Toprağa düştükleri yeri kazın. Cenaze namazını kılın. Duanızı yapın ve gömün' der. Alaçatı'daki Şehitlik Anıtı, Fahrettin Paşa'nın da takibiyle oraya yapılmıştır. Ordularımız, Alaçatı dışında şehit vermeden Çeşme'ye girerler. Yunan ordusu, Rum halkla birlikte, 300 bin kişiyle Çeşme'den kaçıyor ve Çeşme'yi boşaltıyorlar" diye anlattı. 

"Karşıyakalı Yaşar Aksoy'un, memleket kabul edip Çeşme'ye yerleşmesi, biz Çeşmeliler için bir şereftir"

Gazeteci-yazar Yaşar Aksoy'un büyük bir dikkatle izlenen söyleşisinin ardından, Aksoy'a teşekkür eden ve kısa bir konuşma yapan Çeşme Belediuye Başkanı Ekrem Oran, "Karşıyakalı Yaşar Aksoy'un, memleket kabul edip Çeşme'ye yerleşmesi, biz Çeşmeliler için bir şereftir. Çeşme'de kitap-kafe kültürünü yerleştirmek, 12 ay yaşayan Çeşme'de okuyanları, düşünenleri çoğaltmak için kitap-kafeleri çoğaltıyoruz. Birinci kitap-kafeyi Alaçatı'da açtık. İkincisini çok yakında Ilıca'da, üçüncüsünü de Çeşme'de açacağız. Kitap-kafeyi tanıtmak ve yaşatmak için bu söyleşiyi burada gerçekleştirdik. Daha büyük salonumuz var. Ilıca'daki Sivil Toplum Merkezi'nde de çok güzel salonumuz var. Daha büyüğü gerekirse Çakabey Kültür Merkezi'miz var. Oralarda da söyleşiler gerçekleştirilebilir" dedi. 

"Çeşme'de, 12 ay boyunca, sanat, kültür, müzik konuşulacak"

Ilıca'da yapılması planlanan kültür ve sanat merkezi hakkında da bilgi veren Başkan Oran, "Daha önce de söylediğim gibi Ilıca Migros'un üstünde, Çeşme'mize yakışır bir şekilde, 550 kişilik Çeşme Kültür ve Sanat Merkezi'ni, 2 katlı olarak yapacağız. İzmir'deki Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi'ni yapan Mimar ile anlaştık. Artık Çeşme'de, sanat, kültür, söyleşi, senfoni, opera, tiyatrolar olacak. Bunu hep beraber başaracağız. Biz ilk ateşi yaktık. Bu ateşin büyüyeceğini düşünüyorum. Çeşme'de, 12 ay boyunca, sanat, kültür, müzik konuşulacak" diye belirtti.

"Park Maki'nin inşaatına başladık"

Alaçatı'da yapımına başlanan Maki Park hakkında da bilgi veren Başkan Oran, "Çok yakında 350 kişilik kapalı amfi tiyatrosu, 400 kişilik açık amfi tiyatrosu, 300 metre kareden oluşan kitap-kafesi ve bir gastronomi restoranı ile beraber, 29 dönümün içinde, açık hava heykel müzesi, lavanta bahçesi, kum zambaklarının olduğu kum havuzu ile beraber Park Maki'nin inşaatına başladık. Mayıs-Haziran gibi bitirmeyi hedefliyoruz. Alaçatı'dan Ovacık'a giderken, sağda, eski Tedaş şantiyesinde, çok güzel bir kültür-sanat merkezi yapıyoruz. Betonarme değil, açık havada, Çeşme'mize yakışır bir yer olacak. Açılışını da hep beraber yapacağız" diye açıkladı.

"Cumhuriyet'in 100. Yılı Söyleşisi", gazeteci-yazar Yaşar Aksoy'un okurları için kitaplarını imzalaması ile sona erdi.